başıma gelen;
key ödemeleri sürecinde , ben de, kimliğim kopyalandığı için , ağır ceza mahkemesinde ifade verdim
banka memuru kimlik bilgilerini binküsur tl karşılığı şebekeye vermişti (yaklaşık 100 kişi)
şebeke üyeleri yakalandı , sonra yanlışlıkla serbest bırakıldı , birtek zavallı ziraat memuru şimdi hapiste , onuda karısı boşadı , evladı reddetti filan,
bakın bu tür vakaların böyle ciddi sosyal zararları da oluyor.
bu da güncel konuyla ilgili beyanatım;
konunun böyle kötü bir olayla gündeme geleceği çok aşikardı ,
ama ki öyle bir noktadayız ki , hasletlerimiz köreldi , iştahımız kabardı.
-milli bir bilgi bankamız yok (data centre veya center)
-kapalı devre bir bilgi ağımız yok (intranet)
-yukarıda yazdığım 2 önemli başlık varlığını bize borçlu ama bizim haberimiz yok.
bütün bunlar olmadığı gibi , özgün , kendinden menkul , öz akıl ile yapılan bir çalışma yatırım da yok.
"kural koyamadığın oyunu kazanamazsın"
bigdata ' ya malzeme üretmeye devam ediyoruz ,
örneğin "kfc'ye giden kırmızı pantolonlu bir adam , 2 tane kanat yer , patates yemez"
işte bu nokta atışları bigdata istatistikleri ile elde ediliyor.
frekans kesici jammer denen alet'in
sadece cihazı üretenin konuşmaları dinlemesini sağlamadığını nereden biliyoruz?
ithal ultra süper sonic araçların , güvenlik kontrollerini yine ithal cihazlarla yapmıyor muyuz?
kendi aklımızı bilemeyi , kendi teknolojilerimizi üretmeyi öğrenmeliyiz artık
çok geç kaldı.
özetle ; neye efeleniyoruz acaba çok merak ediyorum?
ve neyle?