puslu bir istanbul gecesine astım sizi. kaldırımlarda ceset kokuları, sokak lambaları bir faişenin yatak odasındaki lamba gibi sönük ve acı.
yağmur hiç dinmiyor bu kentte. sizin aşkınız her gece karla karışık yağıyor yüreğime.
gittiniz, oysa ben sizi sevmeye doyamadım. radyoda bir şarkıyağmurun sesine bak, aşka davet ediyor
yağmurun sesine bakın bayım, aşka davet ediyormuş. oysa bu yağmurun sesi sadece sessizliğe bir dirhem ses veriyor o kadar. oysa bu yağmur tüm soğukluğuyla, tüm fırtınasıyla her gece bedenime yalnızlığı tokat gibi vuruyor tokat gibi vuruyor bayım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?