nevrotik sayıklamalar

nerobianco
tipi bastırmıştı.kar taneleri normalden çok daha ince havada uçuşmakta ve rüzgarla birlikte kulaklara ’sefehe sefehe’ diye yankı yapmaktaydı.bu görüntü irkilmeme sebep olduğu anda pencereyi kapadım ve akabinde üstten açtım.geriye hazırlanıp çıkmak kalmıştı işin zor kısmı burada baş gösterdi bir çok eşyamı kirliye sıpıtıp atmış olmam ve bir çok kıyafetimi de sevgilimin ikamet ettiği yerde bırakmış olmam nedeniyle kararsızlık yaşıyordum.ev arkadaşıma dışarı çıkıp çıkmayacağını sordum.cevap vermedi.daha sonra anladım ki kulaklık varmış kulağında. onu öyle görünce içimden ona ettiğim küfürü tam geri alacakken gözlerimle onu kestiğimi farketti ve göz göze geldik.başımla ’ulen hadi iyisin keraneci’ hareketi yaptım.anlamadığını gözlerini belertmesinden anladım ve akabinde ’boşver lan konuşuyorum kendi kendime’ bakışı attım. bu kadar bakışmanın tehlikeli olduğunu farketmeme sebep veren şey altımda boxer elimde deodorant şişesi olmasıydı. zaten yanlış anlayacak bir kapasitede değildi küçüktü sonuçta yeniydi.en önemlisi bana kalmaya gelen sevgilimi görüyordu.bir şekilde giyinip evden dışarı attım kendimi. havada uçuşan pudra şekeri kıvamındaki kar taneleri burun deliklerime kaçmasın diye burnummdan dışarı ’tıfs tıfs’ diye hava basmaktaydım. metroya binip 7 durak gidip indim kararlıydım bahis oyunu oynayacak ve kazanacaktım.her seferinde sevgilimin ’paranı yine sokağa atıyorsun’ ’tutmayacak’ ’off yinemi yaa’ demesi bende hiç etki bırakmıyordu hala oynamaya devam edip kaybediyor kaybettikçe oynuyordum.amacım az parayla çok para elde etmekti tabiki mümkün değildi.yerdeki karlar çok güzel ve beyazdı birden gözlerinin altına kömür süren kaleciler geldi aklıma. üzerinde çok düşünmeden yerdeki basılmamış karlara basarak ’vıhışç’ sesi çıkarıyordum. bir ara okadar kaptırmışım ki kendimi şarkı mırıldanarak hopladığımı karlarda zıpladığımı farkettim. farketmeme neden olan şey küçük bir çocuğun beni parmakla annesine göstermesiydi. işte orda çok pis utandım dostlarım. yani o çocuk ağlasa zırlasa ordan geçen bir abi olsam o abiprofilini yansıtabilen bir birey olamayacaktım. benim gibi bir adamı otorite gösterip ’ ağlama çocuğum bak abi kızar’ ’bak abi ne kadar uslu’ gibi cümleler kuramayacaktı o kadın. ordan omuzlarımı yukarı kaldırıp sırtımı kambur yaparak yavaşça yürüdüm. annem beni o şekilde görse hemen kızardı dik durmadığım için. birden aklıma geldi yavaşça dik yürüdüm. az önceki utangaçlığım geçmişti hatta olayı yüzsüzlüğe vurup arkama bakıp annesine de çocuğa da küfür ettim. bahislerimi oynayıp kazanma umuduyla sevgilimi görmeye doğru yola koyuldum.buluşup kaldığı yerin ortak mutfağında diğer türk arkadaşlarla oturduk sohbet ettik. ben mi çok detaycıyım insanlar mı çok tuhaf bilmiyorum ama konuşurken onları inceledim ve konuştuklarının çoğundan zerre bir şey anlamadım. kimisinin konuşurken kafasına bakıyordum ’abi ne oldu saçımda bir şey mi var ’ sorusunu yönelttiğinde ise soruyu anlamayıp gülümsüyor geçiştiriyordum. halbuki ne büyük kafası vardı bu arkadaşımın.sanki ben baktıkça büyüyordu.insanları bir nesneye benzetmeye başladığım şu sıralarda acaba kendimle ilgili bir sorunum mu var diye düşünmeye başladım.ama ben dört dörtlük pırlanta gibi bir insan olduğum için konunun üstünde fazla durmadan eve doğru yola koyuldum. kaldığım sitenin başında mezarlık vardı türkiyede olsak mezarlık filan korkutur ama nedense bu hristiyan mezarlığı beni hiç korkutmamıştı. korkmadığımı kendi kendime kanıtlamak için gereksiz bir şekilde mezarlığa dönerek mezar taşlarına doğru ’ iyi geceler fazla dolanmayın görmiyim sizi ayak altında’ dedim. demez olaydım tam o sırada ağacın birinden ’çatrtr’ diye bir ses geldi ben nasıl olduysa o sesi duyduktan bir dakika sonra eve varmışım. eve girince montumun sırt bölgesinde kendi ayak izlerimi gördüğümde ne kadar çok korktuğumu anladım. internetten canlı maç sonuçlarına baktım bahsi kaybetmişim. sonra pencereyi açtım önündeki karları elimde top yaparak mezarlığa doğru atmak istedim.gerildim gerildim attım ama o koca kartopu pencerenin köşesine çarpıp parçalandı. artık iyice sinirlenmiştim bi kafamı toplamak için oturdum. oda çok sessizdi. aniden otomatik koku veren oda spreyi ’pıssstt’ diye sessizliği bozdu boş anıma denk geldiği için çok fena sıçradım.ev arkadaşım ağzını açmadan dişlerini göstererek ’dııhıgtıtı’ diye güldü. ben gülmedim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol