nevrotik sayıklamalar

sitare
sigara dumanından süzülüyordu gözyaşların ve ben her iç çekişmelerimde ciğerlerime katranla karışık bir parçanı daha ekliyordum vucuduma sen bilmem hangi uykunun koynunda ısıtıyorken ellerini. oysa ellerin üşüdüğünde usulca sokulurdun hayallerime.
uzak umutlar şekillenirdi gözlerinin ışığında bu şehrin karanlık sokakları beni böylesine yorgun düşürmeden önce.
şimdilerde her gece sana ölüyorum sabah ezanları yankılanırken sensiz odamın duvarlaında... hala seni söylüyor bütün şarkılar ve hala senin için yazılıyor bütün acıklı siirler. sarhoş ağıtlar yükseliyor sokak ortasındaki karartılardan; içim ürperiyor adın düşüyor dilime ... ve ben yine bilindik bir şairin acı yüklü bir kaç mısrasını okuyorum sessizce belki rüyalarının birinde duyarsın diye...

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol