osmanlı devletinin son dönemlerinde devletin asli unsuru muamelesi görmeyen anadolu insanı türklüğün ne olduğunu bilmemektedir. havzalı çiftçinin "estağfurullah paşam, siz nasıl türk olursunuz?" demesi halkın türklüğe bakış açısını anlamamıza yardımcı oluyordur sanırım.
"türklüğün unutulmuş yüksek vasfı"nı yüce türk milletine hatırlatmak kurtuluş mücadelesinden sonra girdiği işler içinde en önem verdiklerinden bir tanesi olmuştur.türk tarih kurumu ve türk dil kurumunun kurulması onun bu yöndeki çalışmalara ne denli önem verdiğinin diğer göstergeleridir.
konuşmalarından birine kulak verelim:
" bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. bu sahne 7 bin senelik, en aşağı bir türk beşiğidir. beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı.o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; türk oldu. türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."
evet belki de bazılarının dediği gibi narsisttir. ama unutulmamalıdır ki yaradılışındaki tek mükemmeliyet - kendisinin de belirttiği gibi - türk olmasıdır.
"atatürk" soyadı kendisi tarafından istenmemiş, tbmm tarafından teklif edilmiş, verilmiştir. koskoca "anafartalar kahramanı" "gazi paşa" kendine türk demiştir, hem de atatürk. halkın zihninde türklüğe karşı hissedilen duyguların nasıl değiştiğini düşünün. halk üzerinde ttk'nın, tdk'nın kurulmasından, diğer tüm konuşmalarından bile daha faydalı etki yaptığına eminim.
hayatının her anını ülkesine ve milletine adayan bir insanın, milletinin seçtiği meclis tarafından "atatürk" gibi bir soyadı ile onurlandırılması kadar doğal bir şey olamaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?