böylesine kısa sürede hissedilebilecek ve adına "dost" denilen soyutluğu anlatsalar güler ve geçerdim. yaşamak lazımmış . sana olan sevgimizi burada soğuk bir makinanın klavye tuşlarında ifade edebilmek çok güç! ama buna ihtiyacımız da yok sanıyorum, sen zaten bizi anlıyorsun yüreğimizin her atışının sende bir karşılığı var bunu da biliyoruz.. seni bizde vazgeçilmez kılan şeylerin başında "laçkalaşmamış duruşunla ,onur duyulacak dostluğunla, bu boktan dünyanın riyakar ve insan suretine bürünmüş hayvansal duygularıyla kendi emelleri için, insanlıklarını henüz kaybetmemiş onurları için mücadele eden insanları üç kuruşa satan fahişe yürekli mahlukların içinde temizliğinle , iyi yüreğinle, güzelliğinle , istikrarınla, değer yargılarınla ve kaybetmediğin o insani duygularınla , çöl ortasında güneşe susuzluğa aldırış etmeden ve dikenli kaktüslerin içinde dimdik ayakta durabilen bir çiçek gibi olman" geliyor...
kızgınlıklarımız ölüm çığlığı gibi, kuduz bir çello sesi gibi benliğimize işlediği vakit durmadık, durulmadık ama arkamıza bile bakmadan çekip gitmedik oysa sen ifade engelli bitkisel hayattaki bir beden gibi sessizce kaybettin kendini belkide bu farklı olduğunu ispatlama iç güdüsüydü ama böyle olmamalıydı ve sırası gelmişken anlatmalıydın.. herneyse çocuk! git demedik, dön diyoruz!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?