mesnevi 261 270

pipisik
261. “ey kel, neden kellere karıştın; yoksa sen de şişeden gülyağı mı döktün?! “
262. onun bu kıyasından halk gülmeye başladı. çünkü dudu, hırka sahibini kendisi gibi sanmıştı.
263. temiz kişilerin işini kendinden kıyas tutma, gerçi yazıda (aslan mânasına gelen) şîr, (süt manasına gelen) şîre benzer.
264. bütün âlem bu sebepten yol azıttılar. tanrı abdallarından az kişi agâh oldu.
265. peygamberlerle beraberlik iddia ettiler (biz de onlar gibiyiz dediler); velîleri de kendileri gibi sandılar.
266. dediler ki: “işte biz de insanız, onlar da insan. bizde uyumaya ve yemeğe bağlıyız, onlar da.
267. “onlar körlüklerinden aralarında uçsuz bucaksız bir fark olduğunu bilmediler.
268. her iki çeşit arı, bir yerden yedi. fakat bundan zehir hâsıl oldu, ondan bal.
269. her iki çeşit geyik otladı, su içti. birinden fışkı zuhur etti, öbüründen halis misk.
270. her iki kamış da bir sulaktan su içti. biri bomboş öbürü şekerle dopdolu.

devamı için:

(bkz: mesnevi 271 280)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol