matematik

weyzu

mateamtik askim

sana romantik siirler yazmayacagim artik
ne siir, ne edebiyat
sana senin anlayacagin dilden yazacagim
matematikle yazacagim
neymis edebiyatin yalanci sevdalari
bir geometrici matematikten anlar ve reel olur.
dedim ya gulum.
sana senin anlayacagin dilden yazacagim
matematikle yazacagim
bulundugum konumu azar sure dusundum.
sonra kendimi buldum
ben ask cemberine teget gecen bir dogruyum
tek tesellim hala dogru olusum
teget gecme nedenim ise;
cemberin yerinde sabit durmayisindan
eksigim yok muydu? vardi tabi
iki komsu dik kenar arasindaki bir aci kadar diktim.
doksan dereceydim yani. ve senide hipotenus gibi hep
karsima duracak sandim.
lakin aldanmisim.
iliskimizin boyutlari bir ucgen gibi genisleseydi tamam.
ama sen bir gun cekip gidince.
uc genimiz bozuldu.
bende iki vektor arasindaki aci olup ciktim.
oysa, ucgen olmaliydik, dortgen olmaliydik, besgen olmaliydik.
ne bileyim cokgen olmaliydik.
ama asla yamuk olmamaliydik…
yagmuga hem acirim, hem de nefret ederim.
ne zaman yamuk dense bir dik inerdi icime
aklima ve icim ciz ederdi.
bundan sonra sen duseceksin aklima ve inan icim
ciz etmeyecek sana.
matematik her zaman sabittir.
2*2=4 p=3.14
edebiyatsa degiskendir.
“ah aman gider o yare haber, yarda yanar bir zaman.
misali olmayacak hayalleri vardir edebiyatin.
lakin ne yare haber gider,
nede yar yanar. olan yine sana olur.
eczacilara gun dogar.
dusunuyorum da kiskanirdim eskiden seni.
paylasmam derdim, yarin yanagindan gayri demistim asla.
ve de sen tektin, paylasilmazdin.
simdilerde bunun da formulumu buldum.
dort carpi sen kare arti sen ne edersin?
bu formulden ici bos kac tane sen turetilebilir.
senden korkmuyorum artik.
umarim sen utanirsin.
butun kalbimle, benligimle sana karsi hissettiklerimi
ve seni her sekilde gormek istedigimi bildigin halde
gittin ya git, git…
zikkimin karekokune kadar yolun var diyemiyorum.
yinede reel sayilar kadar reel mutluluklar dilerim sana.














dort islem bilirdim once, senden once yani.
en cok bolmeyi severdim, yanlis anlama.
ekmegimi bolerdim, yuregimi bolerdim.
senden sonra carpmaya basladim.
kafami butun duvarlara.
toplamayi severdim senden once.
toplardim butun guzellikleri. sen beni bu guzelliklerden cikardin da eline ne gecti.
altiyla besin toplamindan bile elde bir kalirken
senin bu sevdada elinde ne kaldi?
sen payi paydasindan kucuk,
sen dort islemi yutan eleman.
sen carpim tablosunda yolunu sasirmis (x)
sen bir bilsen.
biz sana ne degerler verdikte sen esitligin sagina hep degersiz olarak gectin.
bense iksin yanina yazilmis herhangi bir rakam.
ve sen her defasinda x i yalniz birakmak icin, beni benle sadelestirdin.
eline ne gecti diyorum?
iksi yalniz birakabildin mi bari?
yalniz birakabildin mi iksi?
neyi, nicin isterdim anlamazdim bir turlu.
seni memnun etmek icin ne olmaliydim.
bir parabol mu yoksa parasi bol mu?
sana kafiyeler dizmeyecegim artik.
serbest, mustezat ve olcusuz siirler yazmayacagim.
kirmizi pancurlu bir evimiz olacakti.
birde havuzumuz olacakti.
havuzumuzu iki musluk dort saatte doldururken, bir saatte iki musluk bosaltacakti.
iki de oglumuz olacakti.
birinin ismi pascal, digerininkini abdulkerim koyacaktik.
ikisinin yaslarinin toplami babalarindan bir eksik, annelerinden dort eksik olacakti.
tezatlar ulkesinin en tezat cifti olacaktik.
sen profiterol yerken ban acili lahmacun yiyecektim.

kor olayim, carpilayim, kendime geleyim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol