lost

artemisia
previously on artemisia’s lost: #732773, #732874

ana lucia: 2. sezona aniden gelip bir anda şerefsizin oğlu michael’ın kurşunuyla gitmesi bir olmuş melez güzel. sağlam ve sert hatundu velhasıl, ölmesine en az boone cillobunun ölmesi kadar üzüldüğüm asabi fişek. istifa etmiş eski polis, pek çok ada sakini gibi o da katil ruhlu; kafasını bozanı temizinden kurşunlayan, azdığı zaman elinin altındaki yakışıklıya atlayan (zavallı masum sawyer’ımın da ırzına geçmişliği vardır), özünde iyi biri olan ama çocuğunun karnında ölmesiyle iyiden zıvanadan çıkmış erkeksi dişiydi, yazık oldu erkenden öldürdüler, toprağı bol olsun. (dizide olanlar gerçek di mi lan? dua falan ediyorum da burda böyle tuhaf olmuyor umarım)

michael: adaya oğluyla düşen, ilk başlarda insanın sempati duyduğu ama sonradan dişlek oğlunu others’dan kurtaracağım diye hem libby’i, hem ana lucia’yı öldüren, yetmezmiş gibi jack, kate ve sawyer’ı others’a teslim eden, kendinden başka kimseyi düşünmeyen şerefsizin önde gideni olduğunu 2. sezonun sonunda anlıyorsunuz. umarım eve dönüş için bindiği teknede gebermiştir, walt’a acırım sadece. adalıların başına gelmiş en kötü olay, o siyah duman çıkartan öcü bile bu kadar zarar vermemiştir onlara kanımca.

rose 50 yaşlarında zenci bir hatundur, ilk sezon boyunca bilirmiş gibi kocam ölmedi diyip durdu karı, 2. sezonda hoop kocası çıkıverdi ve hepimize "vay anasını" dedirtti. flashback’lerde kanser ve ölmek üzere olduğunu ve adaya gelince iyileştiğini öğrenip hafiften bir vay be daha çekiyorsunuz. acayip cool hatundur, hiç bir şeye tepki vermez ve sanırım adadan ayrılmak istemeyen tek şahıstır. bir de kocasına "bernard" diyişi vardır tadından yenmez: beğhrnaaağhrfd

hea devam edecek...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol