kürk mantolu madonna

yazargezer
okurken sanki bir film izledigimi zannettigim roman. tasvirler o kadar olculu ki ne kelime kalabaligi icinde bogan ne de yuzeysel kalan tasvirler sanki herkes kendi "kurk mantolu madonna"sini izlesin diye yapilmis. ayrica karakterlerin tutarliligi da mukemmel, hic bir sozleri, hicbir eylemleri aykiri degil.

sozun ozu, su ana kadar okumamissaniz okuyun. ınsan duygularinin bu kadar acik sekilde anlatilabildigi ve ayni zamanda bu kadar surukleyici bir kitabi neden bu kadar gec okudum diye hayiflanmayin. ve eger lise yillarinda okuduysaniz bu kitabi, tekrar okuyun, anlatmak istediklerini cok daha iyi anlayacaksiniz(bu dusunce alintidir).

kitaptan akilda kalan bazi cumleler:



"simdi ben gidiyorum. fakat ne zaman cagirirsan gelirim." dedi.
evvela ne demek istedigini anlamadim. o da bir an durdu ve ilave etti:
"nereye cagirirsan gelirim."
"cagiracagim... muhakkak cagiracagim" diye bagirdim.

................

kaybedilen her turlu esyanin, servetin, her turlu dunya saadetinin acisi zamanla unutuluyor. yalniz, kacirilan firsatlar asla akildan cikmiyor ve her hatirlayista insanin icini sizlatiyor.

...............

ınsanlari kendi cinslerinden biri uzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatli sarhos eden ne vardir? hele bunu yapmak firsati, birtakim ince hesaplar dolayisiyla, ancak muayyen bazi kimselere karsi kendini gosterirse...

...............

onun sessiz ve sedasiz yasayisi, tahammul edisi, insanlarin zaaflarina merhametle ve edepsizliklerine eglenerek bakisi kafi bir irade degil miydi? beraber yurudugumuz zamanlar yanimda gidenin bir insan oldugunu butun kuvvetimle hissetmiyor muydum? bu siralarda insanlarin birbirlerini aramalari, bulmalari ve birbirlerinin icini seyretmeleri icin konusmanin neden muhakkak suretle lazim olmadigini, neden bazi sairlerin boyuna, tabiatin guzelligi karsisinda yanlarinda konusmadan gidecek birini aradiklarini anladim.

...............

...fakat bu hep boyle degil midir? bircok seylere ihtiyacimizi ancak onlari gorup tanidiktan sonra kesfetmez miyiz?

..............

bir ruh ancak benzerini buldugu zaman ve bize, bizim aklimiza, hesaplarimiza danisma luzumu bile gormeden, meydana cikiyordu. biz ancak o zaman sahiden yasamaya - ruhumuzla yasamaya- basliyorduk. o zaman butun tereddutler, hicaplar bir tarafa birakiliyor, ruhlar birbirleriyle kucaklasabilmek icin, herseyi cigneyerek birbirlerine kosuyordu.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol