içimizdeki raif efendi ve maria puder’i bize gösteren gerçekleri yüzümüze tokat gibi vuran kitap.
sabahattin ali sadece kelimelerle usta bir virtüözün notalarla oynadığı gibi oynamakla kalmamış, insan psikolojisini de incelikle çözmüş olduğunu kanıtlamış. sonuçta da ortaya iç sızlatan bir aşk hikayesi çıkmış. keşke daha uzun yaşasaydı da daha fazla kitabını okuyabilseydik.
-----------------------------spoiler----------------------------:
"kendimi bildim bileli, bütün günlerimi, haberim olmadan ve nefsime itiraf etmeden bir insanı aramakla geçirmiş ve bu yüzden diğer insanlardan kaçmıştım." (s. 62)
"bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden meydana çıkıyordu. biz ancak o zaman sahiden yaşamaya- ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbiriyle kucaklaşmak için her şeyi çiğneyerek birbirine koşuyordu." (s. 87)
"başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız vardır." (s. 93)
-----------------------------spoiler----------------------------
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?