boğaz girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir. istanbul’un sembollerinden birisidir. tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılmış, boğaz girişini belirten bir mihenk noktasıdır. geçen yy.daki görüntüsünü koruyan kule turizme tahsis edilmiş lokanta ve seyir balkonu ile servis vermektedir. suların, karasevdanın ve söylencelerin gizemini taşıyan kız kulesi, istanbulun en romantik ve gizemli mekanlarından biri. alımlı, sevdalı ve denizin ortasında bir başına, yapayalnız... kendi kendine yeten bir tarihe sahip olan mekan, yüzyıllardır anlatılan efsaneleriyle de bir ilgi odağı. kızkulesi ile ilgili anlatılan ilk hikaye; ovidiusun kaydettiği bir aşk hikayesi. zamanında üsküdar sırtlarında tarnıça afrodit adına bir tapınak vardır. heroda genç kızların görev yaptığı bu tapınağın rahibelerindendir.
kulede kumrulara bakmakla görevlidir. aşka yasaklıdır. her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınak çevresinde törenler yapılır, çevre şehirlerden insanlar akın akın tapınağın çevresine gelir, yenilir içilir, aşkı bulamayanlar afrodite mabedinde yakararak aşkı yaşayabilmek için yakarırlar. boğazın karşı kıyısında oturan leandrosta bu törene katılmak için tapınağa geldiğinde heroyla karşılaşır. birbirine aşık olan iki genç, leandrosun gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar. kızkulesi her gece iki gencin gizli aşkına tanıklık eder. leandrosun yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde kıskanç bir rahip feneri söndürür. karanlıkta yolunu kaybeden leandros boğazın sularına gömülür. sevgilisinin öldüğünü gören hero da kendini kızkulesinden boğazın sularına bırakır.
kuleyle ilgili söylencelerden biri de kleopatranın sonuna benzer bir sonun anlatıldığı yılan hikayesidir. kehanete göre kralın birine, çok sevdiği kızı onsekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir.bunun üzerine kral denizin ortasındaki bu kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir. kaderin kaçınılmazlığını kanıtlarcasına, kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesi zehirler. kral, kızına demirden bir tabut yaptırarak ayasofyanın giriş kapısının üstüne yerleştirir. bugün bu tabutun üstünde iki delik vardır. yılanın ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair hikayeler anlatılır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?