tekmil ufuklar kışladı
dört yön, onaltı rüzgar
ve yedi iklim beş kıta
kar altındadır.
kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
ray, asfalt, şose, makadam
benim sarp yolum, patikam
toros, anti-toros ve asi fırat
tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler
vatanım boylu boyunca kar altındadır.
döğüşenler de var bu havalarda
el, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
ümit, öfkeli ve mahzun
ümit, sapına kadar namuslu
dağlara çekilmiş
kar altındadır.
şarkılar bilirim çığ tutmuş
resimler, heykeller, destanlar
usta ellerin yapısı
kolsuz yarı çıplakvenüs
trans-nonain sokağı
garcia lorcanın mezarı,
ve gözbebekleri pierre curienin
kar altındadır.
duvarları kara sabır taşından
kar altındadır varoşlar,
hasretim nazlıdır ankara,
dumanlı havayı kurt sevsin
asfalttan yürüsün aralık,
sevmem netameli aydır.
bir başka ama bilemem
bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
kalbim, bu zulümlü sevda,
kar altındadır.
gecekondularda hava bulanık puslu
altındağ gökleri kümülüslü
ekmeğe, aşka ve ömre
küfeleriyle hükmeden
ciğerleri küçük, elleri büyük
nefesleri yetmez avuçlarına
-ilkokul çağında hepsi-
kenar çocukları kar altındadır.
hatıp çayın öte yüzü ılıman.
bulvarlar çakırkeyf yenişehirde
karanfil sokağında gün açmış
hikmetinden sual olunmaz değil
"mucip sebebin" bilirim
ve "kafi delil" ortada...
karanfil sokağında bir camlı bahçe
camlı bahçe içre bir çini saksı
bir dal süzülür mavide
al-al bir yangın şarkısı,
bakmayın saksıda boyverdiğine
kökü altındağda, incesudadır.
ahmed arif
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?