engin ardıç’ın 30 mayıs tarihli yazısında pek bi güzel değindiği konudur. fethin 555. yıldönümü münasebetiyle...
"...
bu kadar zaman sonra hâlâ onu "almakla" mı övüneceğiz?
süleymaniye’sinden topkapı sarayı’na, yedi tepesine öyle bir damga vur ki dost düşman parmak ısırsın, sonra da "aslında burası benim değildi" de...
ele güne "burayı biz kurmadık, sonradan, hem de şiddet kullanarak ele geçirdik" mesajını ısrarla ver... gözüne sok, hatırlat...
ki, bundan da, "aldığımız gibi bir gün verebiliriz de haa" anlamı da çıksın!
yunan faşistleri de bu hülyayla kendi kendilerini okşamaya otursunlar...
eee, iğreti mi yaşıyoruz yani biz burada?
korkmayın ihvanlar, nüfusu da on iki milyona vurdu, artık onu bizden kimse geri alamaz. bütün yunanistan’da toplasan o kadar kişi yok.
eşeklik edip yeni bir dünya savaşına girmez ve de yenilmezsek, müttefik donanması da gelmez, korkmayın.
dostun düşmanın gözüne "buranın temelini biz kurmadık, üstüne birşeyler kondurduk" diye bağıra bağıra sokmanın âlemi yoktur.
sarsmayın. burası bizim. asla geri dönülemez şekilde bizim.
..."
hiç bu şekilde düşünmemiştik ama haklı galiba. koskoca 555 yıl geçmiş ve hala kutluyoruz. birşeyler kesin yanlış...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?