incili çavuş

ankakusu
incili çavuş, istanbul’da bir ara peş parasız kaldı. karşıya geçip bir arkadaşından borç para istemeye karar verdi. ama geçmek için kayıkçıya verecek parası da yoktu. evinden çıktı, düşünceli bir şekilde iskeleye vardı. bir kayıkçı, bunu kayığına aldı. nereye gideceğini sordu. incili çavuş sağır ve dilsiz numarası yaparak, eliyle karşıyı işaret etti. kayıkçı, bunu alıp karşıya geçirdi. buda başka bir yeri işaret etti. oraya götürdü. bir başka yeri gösterdi. kayıkçımızın da sabrı tükenmişti. inciliye verip veriştirmeye başladı. ama onu da ineceği yere götürdü. incili, kayıktan inerken. konuşmaya başladı

gel bakalım kayıkçı evladım. sen buraya getiresiye kadar bana verip veriştirdin şimdi karakola gidelim de şu sövdüklerinin hesabını ver ondan sonra da ben senin hesabını ödeyeyim. . .

kayıkçı baktı pabuç. pahalıya mal olacak, kıyığı da bıraktığı gibi kaçmaya başladı. incili de böylece, parasızlığını belli etmeden, arkadaşına ulaşmış oldu.

http://www.kayseriliyim.com/kayseri/sahsiyetler.php?islem=19
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol