veteriner emekli bir albay, "yaaw bu köpek incili çavuş gibi bee, benim yapabileceğim pek birşey yok" dedi.. incili çavuş, o sıralarda biraz zevk-u sefaya düşmüş olan padişaha her yerde refakat ediyor. bu sırada çavuş’un uyanıklığı sayesinde emelleri gerçekleşemeyen bir yabancı bezirgan geliyor, huzurda padişaha “devletlüm ben çok özel maharetleri olan biriyim, bir ettim mi, 5 gramlık fındık gibi kondururum, tartarsınız ne 1 gram fazla ne de eksik gelir” diyor. padişah ilgileniyor, “et de görelim” deyince adam sadece kaftan üzerinde hassasiyet tutturabileceğini söylüyor; neticede çavuş’un kaftanı yere seriliyor. hakikaten sonuç hayret verici hassasiyette çıkıyor. çavuş, “devletlüm bu bir şey değil, ben ondan hassas ederim, birer gramlık beş tanesini birer milim yan yana dizerim, bu sebeple bana incili denilmiştir” diyor. padişah onu da sınamak için bir fırsat verince, “ben sadece bu adamın ağzına edebilirim; öyle her yere olmaz” diyor. müsaade alınca, adamın tepesine çöküyor ama sonuçta adam bir koca okka altına gömülüyor. incili padişaha dönüyor; “affola devletlum, kantarın topunu, marpucunu kaçırdım” diyor..
http://sistem.ie.metu.edu.tr/ibrahimin_kopegi.htm
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?