isa bilindiği gibi yahudidir,ve bu toplumun özelliklerinden birisi ve en önemlisi belki de;belli bir yaşa gelmiş her yetişkin yahudi erkeğinin evli olması ve aile kurması gerekir.aksi takdirde toplum tarafından dışlanır.isanın da peygamberliğini ilan etmesi yankı uyandırır ve o dönemde kudüste romanın valisine götürülerek bu adam kendisinin tanrının oğlu ve elçisi olduğunu söyler,bu bizim tanrılarımıza hakerettir denilir.yapılan müzakere sonucu vali bizimde pek çok tanrımız var ne olacak götürün bu zavllıyı zaten evli eğil bir ailesi de yok belli ki hakir birisidir diyerek,sorunu kendi hahamlarının çözmesini,kendilerini ilgilendirmediğini belirtir.isa denilen kişi de romanın atadığı kudüsün kralı tarafından ve hahamlar tarafından dinlenir ve pekte ciddiye alınmaz;ama hahamlardan birisinin kurnazlığı bu olayı romanın hakimiyeti kırmak için bir sebep olacağını düşünmesi olayı büyütür.zaten toplumdan dışlanmış olan isanin kafasına kadınların taktığı bir taca benzeyen bir şeyle kudüs sokalarında dolaştırılır.
yukarıda anlatılanlar aslında benim dinlediğim araştırmacı-yazar bir kişinin bahsini yaptığı ve belgeler-delillerle desteklediği bir şeydir.vatikanında bu konuyu bildiği hatta haçlı seferlerinde tapınak şovalyelerinin kudüse gittiklerinde bu konun farkına varıldığı ve bilindiğini söyler.bunula ilgili sonraları kostantinus zamanında belgelerinde olduğunu ama siyasi ve egemenlik çıkarları sebebiyle inkar edildiğini belirtir.
aslına bakıldığında hikaye gibi gelen bu anlatılanlar(diğer tüm insanlı tarafından da bilinen-çarmıha gerilme,mesih,işkence vb.pek çok şeyde bir hikaye olabilir)bazı şeylerin sorgulanmasına teşvik edebilir.
tüm anlatılar şeyleri belirten kişi(ismini hatırlayamadım.)yukarıda bahsettiğim bu iki italyan avukat tarafında da belge destekliyicisi olarak avrupa insan hakları mahkemesinde uzman olarak çağrılan kişidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?