kalabalık bir caddeye yukarılardan baktığınızda, ne kadar insan ve hepsinin bir hikayesi var dediğiniz oldu mu?
insanın hayatının öyküsü. kimi hayranlık uyandırır, kıskandırır, kimi de halimize şükrettirir. sonuçta hepsi birer hikayedir. başlığı, başı, gelişme bölümü ve sonu vardır. insan ölümü sorgularken, çoğu zaman kendine yakıştıramaz bu olguyu, oysa bakıp okuyabilseniz, böylelerinin çoğunun hikayesi hiç de sürükleyici değildir. kimi de hikayesinin ızdırap dolu genişleme bölümüne artık dayanamayıp, yitirip kendini, sonunu bağlar hikayenin gidiverir hayattan. milyarlarca insan gelip geçmiştir, ölümlü olduklarını bile bile,göre göre ve hissede hissede kendilerini diğer hikaye sahiplerinin gözünde tanrılaştırmaya çalışmışlardır. kimi de bu hikayeler kütüphanesinin farkındalığına varmıştır, aşmıştır değer yüklemeyi, övünmeyi hikayesiyle ve tarihe düştükleri felsefi veya dini dipnotlarla efsane olmuşlardır.
benim de hikayem var.şu ana kadar kayda değer bir cazibesi yok, merak ettiğim şey, bir gün bestseller olup olmayacağım değil,bunun geniş bir perspektifle düşündüğümde bana pek faydası yok.
kitap ön kapağındaki beni tanımlayan başlık daha çok merak ettiğim. ha birde önsözü kimin, ne şekilde yazacağı. hikayesi olan her insandan biri mi olacağım,bir numara mı olacak kapakta 3456523902 ya da sadece "insan" mı yazacak?
benim öyküm nasıl bağlanacak?
hikayemin genişleme bölümünde aklıma düşmüş soru budur. bu soruyu sormam, "ben neyim ve amacım ne" sorusunun cevabını bulduğum anlamına gelmemektedir. belki de kendime sormam gereken asıl soru budur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?