pazar günü malatyada oynanan malatyaspor-elazığspor maçı...
tribündeki elazığsporlu taraftarlar "ermeni malatya" sloganı atıyor. çünkü hrant dink malatyalı...
ardından bir pankart açılıyor:
"ne ermeniyiz, ne malatyalıyız. biz elazığlıyız. türkiye sevdalısıyız."
bunun üzerine malatyasporlular "pkk dışarı" diye bağırıyor.
küfürleşme, arbedeye dönüşüyor.
sonuç:
3ü polis 10 yaralı...
***
aynı günün gecesi pop star alaturka programı...
bülent ersoy yarışmacılardan birini fırçalıyor. fırçalarken sivri dilini ırkçılık kavanozuna batırıp çıkarıyor:
"öyle bir söyledi ki, ermeni üstüme geliyor zannettim" diyor.
sonra da dinkin cenazesinde atılan "hepimiz ermeniyiz" sloganını eleştiriyor. eleştiri cümlesi şu:
"ben elhamdülillah müslümanım! bedenim teneşire de gelse ermeniyim demem."
***
dinkin cenazesinde "hepimiz ermeniyiz" sloganı atanların anlatmak istediği, karşı çıktığı şey tam da buydu işte:
bazıları "ermeni" sözcüğünü küfür niyetine kullanıyor. bu ırkçı yaklaşıma karşı ermenilerin yanında saf tutmak; onların hassasiyetini paylaşmak, bir insanlık görevi...
eminim aynı topluluk, asala türk diplomatlarını kalleşçe vurduğunda "hepimiz şehit ailesiyiz" diye yürürdü; çünkü burada asıl mesele "ermeni olmak" değil, mağdurun yanında durmak...
***
şimdi milliyetçilik bayrağı altında ermeni düşmanlığı yapanlara şunu sormak isterim:
"malazgirt savaşını türklerin ermenilerle birlikte kazandığını biliyor muydunuz?
"istanbulun alınmasında ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberiniz var mı?
"çanakkalede mustafa kemalin yanında savaşan ermeni askerlerin adlarını biliyor musunuz?
"atatürkün bugün kullandığımız alfabeyi ermeni dil bilgini agop martayana hazırlattığını ve sonra ona dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydunuz?"
son bir soru:
bir ermeni dostuna bu soruları soranın, alparslan türkeş olduğunu biliyor muydunuz?
o türkeşin, 600 yıllık türk-ermeni dostluğunu diriltebilmek için ermenistan devlet başkanı petrosyanla buluştuğunu, ermeni askerlerin azeri topraklarından çekilmesi şartıyla ermenistanla diplomatik ilişki kurulmasını savunduğunu ve 1915te ölenlerin anısına, türk-ermeni sınırına bir anıt dikilerek ermenistana bakan yüzüne türkçe, türkiyeye bakan yüzüne ermenice "verdiğimiz acılardan dolayı üzgünüz" diye yazılmasını bile düşündüğünü biliyor muydunuz?
bu tavırdan bugünün milliyetçilerinin alacağı bir ders yok mu?
***
bir daha yazalım:
bizler "türkler, ermeniler, kürtler, süryaniler, aleviler" diye ayrılmıyoruz birbirimizden...
bizler "vicdan sahipleri" ve "vicdansızlar" olarak ayrılıyoruz.
bir yanda ırkçı, duyarsız, vicdansız türkler, kürtler, ermeniler, rumlar, müslümanlar, hıristiyanlar...
öte yanda komşusunun acısını kendi acısı bilen, onun yarasına merhem süren, vicdan sahibi türkler, kürtler, ermeniler, rumlar, yahudiler ve diğerleri...
tasnifi böyle yapmazsak, sonunda hepimiz kaybederiz.
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/30/yazar/dundar.html
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?