yahya kemal beyatlıdan bir istanbul şiiri.
git bu mevsimde, gurub vakti, cihangirden bak!
bir zaman kendini karşındaki rüyaya bırak!
başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;
güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;
o ilah isteyip eğlence hayalhanesine,
çevirir camları birden peri kaşanesine.
som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka
benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka.
mestolup içtiği altın şarabın zevkinden
elde bir kırmızı kaseyle ufuktan çekilen
nice yüz bin senedir şarkın ışık mimarı
böyle mamur eder ettikçe hayal üsküdarı.
o ilahın bütün ilhamı fakat anidir; bu ateşten yaratılmış yapılar fanidir;
kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı.
az sürer gerçi fakir üsküdarın saltanatı;
esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına;
serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına,
ezeli mağfiretin böyle bir ikliminde altının göz boyamaz kalpı kadar halisi de.
halkının hilkati her semtini bir cennet eden
karşı sahilde karanlıkta kalan her tepeden,
gece bir çok fıkara evlerinin lambaları
en sahih aynadan aksettiriyor üsküdarı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?