kendimi sayfalar dolusu anlatabilirim size, kendimi ağız dolusu kusabilirim sayfalara ve beni ağlatabilirim bu konuda çaresizce...
zira anlaşılmak zordur bu konuda, pek çoklarınca.
yaşadım bunu defalarca...
özür dilemek değil erdem olan,
kendini bilen olmak mesele. empati kurabilmek, karşınızdakinin de haklılık payelerini sıralayabilmek usunuzda, haklılığınızı en güzel sözle sunabilmek karşınızdakine,
armağan kıvamında.
egolardan sıyrılabilmektir haklı olunan noktada dahi özür dileyerek ;
mutlaka vardır haklılığınız oluşurken kırdığınız şeyler, oluşturduğunuz kırgınlıklar, bunu da düşünmektir ve en ince tarafından insan olabilmektir bunlar için özür dilemek, özür beklerken...
illa koz vermek değildir tarafgir olana,
biraz da olgunluğunuzu koymaktır masanın ortasına.
hatta kişinin ulaşabilmesi için biraz da kenara kaykılması için elinizin ucu ile ittirmenizdir, asude sunulan özür mefhumunu anaçlıkla.
karşınızdakinin hatasını aslında göstermenin en güzel de yolu, yöntemidir de bu.
haksız olduğuna inandığınıza verdiğiniz bir taviz de değildir bu aslında.
kıymet verilen ilişkiye duyulan saygıdır çokça.
ona ne kadar değer verdiğinizi göstermenin bir başka insan şeklidir ters ama vurucu açısıyla.
evet,
yadırganan tarafsınızdır çoğunlukla.
yaptığınız anlaşılmaz çiğ insanlarca; ama anlatmasını iyi yaparsanız özür dilemeyi haklılığınızca ve hakkınca, sizden kadim ve kutsal insan olmaz konunun diğer muhatabınca.
özür dilemek bir erdemdir kendini bilen olmak adına,
insan olgunluğunca.
kaçınmak yerine, yerli yerinde cömertçe kullanmaktır en yapıcılığıyla.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?