fast food gibidir.
kalabalığın içinde siparişinizi alma heyecanı ile ayakta bekleşirsiniz sonra tepsi önünüze konduğu gibi onu alır bir masaya kurulursunuz. artık önünüzdekininin tadını çıkarma vakti gelmiştir ancak aceleci her ısırığınızda you cant have it your way eşliğinde onu imha ettiğinizi ancak o salondan çıktığınızda anlayacaksınızdır.
ilk dakikarlarda tokluktan kusma noktasına gelirsiniz. ancak içinizde oturum yapan şeylerden kurtulduktan sonra yine başlar içinizdeki o heyecan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?