hayatta en son spor yazarı olabilicek kimselerden biri. bugün köşesinde yazdığı yazı ise saçmalamanın dansikasıdır efendim. neymiş "sarı kırmızı kartonları anladık da o yeşiller ne oluyor." spor yazarı olmasından mütevellit futbolun yeşil sahalarda oynandığını bildiğini sanıyorum. ama ne ezikliktir ki maç sonucu sindirememiş bir bünye olarak o yeşil kartonları algılamak için hangi organını kullandı pek de merak etmiyorum açıkcası. yürüttüğü mantıkla hareket edersek sarı ve kırmızının yanına hiçbir zaman yeşil gelmesin o zaman azizim. sarı-kırmızı renklere sahip tüm takımlar renklerini değiştirsin veyahut çimleri boyayalım. aristo olsa o da böyle derdi sanırım.
bir de kareografi olayını fenerbahçeye yüklemiş yazısının başında. her şeyin ilki fener ya ondan heralde. bu sezon ki galatasaray taraftarının kareografi çalışmalarını pek dikkat etmemiş sanırım.
vesselam spor yazarlığından ziyade gitsin bir popstar efendime söliyim bir müzik prodüktörlüğünde işler yapsın ki futbol sevenleri soğutmasın böyle garip yazılarla.
son olarak da yine kendisinden bir parça gelsin ercan abimize;
http://tinyurl.com/2kwj3o
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?