1883 yilinda alman hekim beyin patolojisinin ruhsal hastaliklara neden oldugunu soylemistir. kraepelin ilk kez davranis bozukluklarini siniflandirmis ve tanimlamistir. bu donemde dogaustu inanclar butunuyle terk edilerek, (halk arasinda olmasa da) tip adamlari bircok ruhsal hastaligin beyin patalojisiyle ilgisini ortaya koyarak kabul etmislerdir. ilk kez ruhsal hastaliklar kraepelinle bedensel hastaliklar gibi, hastalik olarak kabul edilmislerdir. anatomi, fizyoloji, biyolojiden yararlanilarak beyin patalojisini arastiran arastirmalar yapilmistir. fakat tum bu calismalarda hastalarin yarisindan fazlasinda organik bir pataloji bulunup, ruhsal bozukluk ve davranis bozukluklari bir nedene baglanamamistir. arastirmaci hekimler ya laboratuvar teknikleri yetersiz oldugu icin beyinde var olan bir bozuklugu ortaya koyamadiklarini dusunuyorlar, ya da durumu kalitimla ve genetik bozuklukla aciklamaya calisiyorlardi. bu varsayimlarin gecerliligi de kanitlanmamisti ve ortada aciklanamayan kocaman bir bosluk kalmisti.bu bosluk 20 yuzyilin baslarinda " beyin patolojisi davranis bozukluklarinin nedenidir. pataloji yoksa bu genetik bozukluktur ve tedavi edilemez "dusuncesi yikilmistir.cunku bazi ruhsal rahatsizliklarin organik olmayip psikolojik nedenlerden kaynaklandigi dusuncesi agir basmaya basladi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?