egodan monologlar

lan tam oturmuş üzüm yiyorum. ayıptır söylemsi siyah, parıl parıl parlıyan üzümler bunlar. ding dong kapı çaldı. haydaaa dedim kim bu saatte. önce saate baktım saat 11.30. kapıyı açtım. kim gelse beğenirsiniz? üst komşu mu? hayır alt komşu. üstünde ince tülümsü, tek bir elbise. içi görüküyo resmen. buyrun dedim ne istemiştiniz? ay bilmem nasıl söylesem ateşim var da biraz söndürebilir misiniz dedi. ulan üzümler var şimdi sırasımı. neyse aldım içeri bastım küvete kafasını. o arada tabi cinsel münasebette oldu. ilginç adamım diye sekste mi yapmıyalım. yaptım tabi. ateşi söndü mü? hayır. sonra bi daha kağı çaldı. bu sefer de gelen üst komşu mu? hayır yan daire, yani karşımda ki kapıdan giriş yapan yan daire. bi nevi kapı komşum. ah ah eskiden kapı komşuluğu vardı mahallede ben bilmem hep dayımlar anlatır. neyse buyrun dedim. ateşiniz var mı sigaramı yakıcaktım dedi. aldım bunu da içeri bi güzel cinsellik yaşadım gitti. sonra kapı tekrar çaldı. daha üzümlerden bi tane ağzıma atmış değilim he. kim dersiniz üst komşu mu? hayır yüksek giriş daire de ki kız. ateş edicem mermin var mı dedi. onu da aldım içeri bi güzel cinsellik. sonra derken bütün apartman kapımı çaldı. üst komşu bi gelmedi a.koyim. niye? çünkü benim üst komşum yok. ben kim miyim. ben egosuna yenik düşen bi adamım. zira o üzümleri yiyip kapıları açmaya bilirdim. ama naptım her geleni koynuma aldım. şimdi noldu. hiç bi sikim olmadı. hikayeye final bulamadım a.koyim...