serzenişlerim var, kuytularda asılmayı bekleyen günahkâr demde…
tanıdıklarım var; basılmaması için konulan uyarı tabelasını önce ezip geçen ardından da üzerine tanrısal çiğ taneleri düşen çimleri bir çırpıda yok ediveren…
maskeleri var; tapınaklarda kutsal uhreviyatlarına boyun eğen ezber rolleri aşkına!..
palazlanmış kinleri var, sükûta bedel ödemiş haylazlıklarıyla…
ve baş edilemeyecek hırsları var, sizi bile hayatınızın en dehşet anlarından sıyırtıp, delik deşik edecek güçleriyle…
oyunları var, ezber edilmiş replikleriyle. ezberleri tekrara dayanmayan; her gün nice intihar tohumu ile beslenen; cennet vaadiyle kandırılmış motivasyonu ile motive edileninden; sizi yerle yeksan ediverecek olan!..
tüm bunların birikimi içinde boğulduğunda, kalemi eline alan; kelamlar ile sizi kandıran; ruhunuzu üç beş kuruşa şeytana sattıran işte bu fettan.
aklıdır sizi kendisinde çarpan, kelimelerle dans edip, onun çıplaklığı ile koynunuza akan… zemheridir kinleri, akıtması için kullandığı kelimelerden inşa işte bundandır. masumiyetine inanan ebenin ta kendisidir.
aslında bu tipler, yazıyı (yazmayı) kirleten ahmaklardır. "yazdıkları gibi ol(a)mamak" onların insan olan kusur yanlarıdır. aynı ortamda kalmak, nefes alamamaktır, yaşamı anlamsızlaştırmaktır.
bu durumda o noktada ya siz giden olursunuz ya da onlar gönderilecek olanlardır.
(bkz: yazildigi gibi okunmak).
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?