adalet ve kalkınma partisi

mandela
akp hükümeti iki uzun dönemdir ülke yönetiminde. yönetimleri boyunca yönetimlerinden ziyade yöntemleri tartışılan bir hükümetle karşı karşıyayız. akp hükümeti azınlık ve mazlum edebiyatından sıyrılıp çoğunluğun sesi ve savunucusuna dönüştü bunu yaparken mazlum edebiyatını elden hiç bırakmadı. beri yandan akp iktidarı sivil toplum ve onun sesini duyurduğu medyadan ise mutlak bir biat bekledi. yüzde 47 oyun karşılığının toplumda mutlak biat olarak algılanmasını istedi buda böyle olmayınca kendi sivil toplumunu kendi medyasını hatta kendi istediği sol düşünceyi yaratmaya girişti. demokrasi türk toplumunun adını çokça duyduğu ama en az fikir sahibi olduğu kavram. özal hükümetleri de demokrasinin gölgesinde nefeslendi durdu gel gelelim iki benzer görüşte demokrasiyi geliştirmekten ziyade onu ve kurumlarını zayıflatmaktan başka bir şey yapmadı. askerin siyasete karışması hatta demokrasiyi sekteye uğratması oldukça korkunç bir şey. bu ülke bu konu yüzünden oldukça geri kaldı. burada verilen bütün mücadelelere desteğim sonsuz. akp hükümeti de generalleri siyasetten uzak tutmak için akıllı bir manevra yaptı ve milletin fikrini aldı. 27 nisan muhtırasının arkasından gelen bu akıllı hareket ile asker bağrından çıktığı topluma ne kadar yabancılaştığını umarım anlamıştır. elbette asker milletin mesajını çok iyi algıladı aslına bakarsanız. bu mesajdan sonra terörle mücadelede alınan yol ve şehit haberleri ile asker milletin gönlündeki yeri sağlamlaştırdı. bunu bunun için yaptı demiyorum belki de süreç böyle gelişti ama sonuç millet ile arasında ki bağları tekrar kuvvetlendirdi. askerin görece siyasetten çekilmesi ile akp bazı hususlarda toplumun hassasiyetlerini bir kenara bıraktı kendi demokrasi anlayışına doğru koşar adımlar ile hareket etmeye başladı. türban özgürlüğünü demokrasimizin önceliği olarak ele aldı. bu önceliğini elde etmek için ise toplumsal mutabakatı bir kenara bıraktı. 301 gibi demokrasinin kara lekeleri göstermelik düzeltmeler ile gözden kaçırıldı. tartışmaların bütünü askerin 82 anayasası üzerinden yürütüldü geniş tabanlı bir sivil anayasa hayalleri demokratik öncelikler arasından çıkartıldı. avrupa birliği hedefine dair atılan adımlar giderek küçüldü türkiye kurulduğundan beri batıya dönük olan yüzünü doğunun liderliği gibi bir ütopya uğruna doğuya doğru çevirmeye başladı. tüm bu karışıklık içersinde ergenokon olayı giderek büyümeye başladı. liberal bir toplum yerini bir korku devleti üzerine bırakıyordu. bu sırada yargı darbesi denilen olay gerçekleşti ve akp hükümetine dava açıldı. dava devletin yaşamsal organlarını birbirine düşürdü ve de düşürmeye devam ediyor. akp hükümetinin askersiz sivil demokrasi hedefi yine devlet organlarına bilinçsizce kafa tutuşu ile askerin ekmeğine yağ sürmeye başladı. süreç oldukça sıkışık işliyor akp hükümetinin dış işleri bakanı babacanın yaptığı açıklamalar ise toplumun kamplaşmasını doruğa çıkartmaya yönelik. temmuz ayında akp ile ilgili yargı kararı büyük ihtimalle açıklanacak karar hangi yönde olacağı şu an için oldukça muğlak ve de muallak ama kararın hemen peşine ağustos ayında generaller görev devir teslimlerine başlayacak. büyükanıt paşa akıllı manevralar ile askerin imajını korumayı başardı 27 nisan muhtırasından sonra olan süreç askerin kaybettiği değil kazandığı bir süreç oldu. büyükanıt paşa sonrası süreçte askerin siyasete müdahalesi artabilir. kapatma davasını atlatan bir akp yeni bir 28 şubat ile karşılaşabilir. akp hükümetinin yapması gereken her hususta toplumsal mutabakat yolu aramasıdır. son zamanlarda başlattığı popülizm hareketinden hızla vazgeçmeli devletin yaşamsal organları ile barışmalıdır. ekonomik istikrarı seçim malzemesi olmaktan çıkarmalı popülist ekonomik yaptırımları bir kenara bırakmalı istikrarı sağlamalıdır. halkın bütünün üzerinde rıza üretebilen bir hükümet olmalıdır. zira asker karşısında ona zaferi getiren etken budur ona oy vermeyen kitlelerde akp hükümetinin yaptıklarına rıza gösterebilmiş asker karşısında ona destek vermiştir. akp türkiye’yi demokrasi ve refah ülkesi yapmayı hedefliyorsa hem toplumuyla hem de devlet organları ile barışmalıdır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol