beş yüz lirayı bir beş lira ve bir yüz liranın birleşimi sanırdım.
televizyonun arkasına geçip insanların nerde olduğunu merak ederdim. bozulan televizyonun tamiri sırasından arka muhafaza kapağı açıldıktan sonra hani insanlar evleri nerde!!! diye bağırdığımda babamın ve tamircinin bana gülerek baktıklarını ve televizyonun çalışma prensibini anlatmak için yırtındıklarını ve anlatamadan pes ettiklerini hatırlarım. olsun hala salak olmakla beraber insanların herzaman dost olabileceklerini, iyi niyetli olabileceklerini ve giden sevgilinin yaptığı kötülüklerden utanabileceğini zannedebilecek kadar salağım. dedimya ben salak gelmişim salak gidiyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?