ziya paşa, 1829 yıllarında doğmuştur. güçlü bir şair olmasının yanısıra, başta saray katipliği olmak üzere; müfettişlik, mutasarrıflık ve vekillik gibi devlet kademelerinde görev yapmış bir devlet adamıdır.
ancak o, bütün görevlerini, şairliğine feda etmiş; memurluğuna son verilmesi pahasına, devleti eleştirmekten ve yeni bir yönetim şekli arayışından vazgeçmemiştir.
onun bu tutumu, devleti aleyhine çevirmiş, bu sebeple ziya paşa, ülkesini bırakıp avrupaya kaçmak zorunda kalmıştır.
avrupada bulunduğu yıllarda, namık kemalin başyazarlık yaptığı hürriyet gazetesinde yazılar yazmış, bu yazılarla fikirlerini aktarma fırsatı bulmuştur.
yazılarından birinde osmanlı sadrazamı ali paşaya ağır bir hakarette bulunan ziya paşa, osmanlı hükümetinin müracatıyla, ingiliz devleti tarafından tutuklanıp, ingiliz mahkemelerine sevkedilmiştir.
sadrazam ali paşanın vefatından sonra, ziya paşa, padişah sultan abdülazizden affını istemiş, padişahın onu affetmesi üzerine tekrar yurda gelerek memuriyetine devam etmiştir...
ziya paşanın, toplumdaki aksaklıkları, bozuklukları dile getirdiği uzunca bir şiiri vardır. şu beyitler, onun bu şiirinden alınmıştır:
bed asla necâbet mi verir hiç üniforma
zerduş palan ursan eşek yine eşektir.
erbab-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar, rencide olur, dîde-i huffaş ziyâdan.
http://www.akademi.nl/sayi7/edebiyat.htm
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?