o çehre
evet,
yine cephe almıştım sana
bir masada...
her ne vakit ki su sızmadığında
gözlerinle aramda,
dudaklarında
peltek bir masal büyür.
gülümseyince yüzün
cennet bahçelerine öykünür.
sesin misafirken bana
düşündüklerim artık mistik bir öyküdür.
tüm bu sofistike betimler
mitik bir döngüdür.
anlattıkların
bendeki sana biraz kekre.
gördüğüm
-evet-
bildiğim o çehre.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?