hukukun üstünlüğünün halka hissettirilmediği ülkelerde sıklıkla duyabileceğimiz söylemdir.
hatırlarsınız ingiltere'de geçtiğimiz yıllarda ayaklanma tadında ufak bir olay yaşanmıştı. göstericiler slogan atmaktan daha da öteye gidip iş yerlerine,kaldırımlara,evlere zarar vermeye başladı.
polis müdahele ediyordu ama onların polisi bizimki gibi değil ki. adamlar olay görmemiş,panik halde. izlediğim bir vidyoda yere düşen göstericinin yanına polis copla geliyor 20 yaşlarındaki gösterici birden ayağa kalkıp yumruğunu kaldırarak polisin üstüne yürüyor ve polis kaçıyordu.
ben de olayları haberlerden,internetten filan takip etmeye çalışıyorum.
neyse mevzu bizim türklerin olduğu bölglere doğru ilerledi. yani göstericiler büyük bir taktiksel hata yapıp türklere bulaştılar.
aga bizimkiler ellerinde döner bıçakları,sallamalar bir çıktılar dükkandan 1-2 saate ne gösterici kaldı ne ayaklanma.
ertesi gün bir başlık gördüm; türklere teşekkürler.
göğsüm kabardı tabi.ulan avrupa biz olmasak götünü kim toplayacak filan diyerek atilla'ın torunu edasıyla dolaştım o gün.
olaylar bittikten sonra ingiltere halkı "yasadışı olan bir eylemin yine yasadışı yollarla çözülmesinin yanlış olduğu,bunu türklerin değil devletin yapması gerektiği" şeklinde serzenişlerde bulunmuş.
durdum,düşündüm ve hak verdim.
ulan adamlardaki düşünce tarzına bak ya.kendimden utandım.yasalardan önce,bireylerin düşüncelerine hukuk devleti fikrini yerleştirmişler. adamlar huzurlarına ve hatta mallarına zarar gelmesi pahasına yasaların uygulanmasını doğru buluyorlar.
çünkü biliyorlar ki bugün kar getirecek olan yasadışı uygulamalar ilerde toplumsal huzuru bozacak boyutlara gelecek. biliyorlar ki hiç kimse huzuru devletten daha iyi ve istikrarlı şekilde koruyamaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?