şöyleymiş;
biz kendi yolumuzda gitmeye inanırız,
dünyanın geri kalanı hangi yöne giderse gitsin..
bireyleri cama yapışan sinekler gibi ezmek için
yaratılmış sistemde arıza çıkarmaya inanırız..
bazılarımız yukarıda ki tanrıya inanırız,
hepimiz aşağıda yaşayanlara sıkı sıkıya bağlanmaya..
biz gökyüzüne inanırız,sunroof a değil..
biz özgürlüğe inanırız..
biz toza inanırız,yabani bitkilere, bufalolara,
dağ gezilerine ve gündoğumunu arkamızda bırakmaya..
biz hiçkimsenin önünde boyun eğmemeye inanırız..
biz dünyanın gün be gün yumuşadığına inanırız,
ve onunla birlikte yumuşamayacağımıza...
biz bir hafta süren yolculuklara inanırız..
biz yol maceralarına, benzin istasyonlarına, sosisli sandviçlere inanırız
ve her tepenin arkasında ne olduğunu keşfetmeye...
biz gürüldeyen motorlara inanırız, çöp kutusu büyüklüğünde pistonlara...
biz her insanın hayatını kendi eliyle şekillendirdiğine inanırız
ve hayatı inanılmaz bir sürüşe çevirdiğine...
biz selesine oturduğumuz makinanın, tüm dünyaya kim olduğumuzu gösterdiğine inanırız...
başkalarının neye inandığıyla ilgilenmeyiz...
amen.
http://tinyurl.com/3vqs89q
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?