kadındı, kutlu olacaktı,mutlu olacaktı…
$öyle bir kaldırdı ba$ını.sabahtan beri kölesi olduğu fakat izlemekten ziyade baktığı televizyona çevirdi güzel yüzünü…
“dünya kadınlar günü” diyordu spiker,kutlu olsun.
gülümsemesi yayıldı gamzelerine kadının…doğum gününün unutulduğu 2 sonbahar geçirmi$ti.uzun zamandır tek kutladığı özel gün maa$ günüydü.”kendine özel” olmasından mütevellit.
aynaya bakmayalı da hatırı sayılır bir vakit olmu$tu…”kadın”. aynasız kadın.zor.
neyse dedi…”neyse”. (neyse ki hala neyse diyebiliyordu)
severdi “kadın” kelimesini. aslında büyüyünce kadın olmak isteyen bıcırlardandı..
kırmızıya yakın kızıl saçlara sahip dimdik bir kadın olmak.
i$in kırmızı kısmını hallediverdi (bilmem kaç lira verip bir boya aldığı o geveze hatunun çalı$tığı parfümeride)
ama hala “kadın olmak” tamlamasını eritememi$ti yüreğinde.
ülkesinden, erkeklerindendi kadının eksikliği…
her seferinde en yakınının elinin tersinden korkmasıydı…
bir gün olsun “iyi ki varsın” denmemesinden di belki de..
cinsinin kıymeti bilinmezdi buralarda.
ne soyadını yürütebilirdi, ne saçı ile aklı arasındaki boy farkını düzenleyebilirdi..
kadın “karı”ydı…üstüne inceltme i$areti koymak isterdi a’nın …ama onu da yasakladılar…”karı” , “kârı” olamadı memleketinin…
sırtında sopa,karnında sıpa vardı annesinin,teyzesinin, ananesinin.
“manita”ydı o tüyü bitmemişlere…sayısı artınca güzeldi.
karşındaki sevi$mek isterse ok$ardı saçını,öperdi gamzesini.
son kez çevirdi yüzünü kadın aynaya.
“kutlu ol kadın” dedi kendine, “mutlu ol”.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?