derin imparatorluk

su gibi akıp giden bittikten sonra okuyucunun ağzından salyalar akarak daha fazlasını istiyorum diye bağırmasını sağlayan kitap.

daha ayrıntılı yorum isteyenler için.

kitabın konsepti pek alışılmadık değil. şifreler politik entrikalar falan var, ama kitabı özel yapan şey şifrelerin peşinden koşan kişilerin lanet olsun adamım replikleri kullanmamaları ve kitabın konusunun türk tarihinden alınmış olması.
konuda vay anasını satayım faktörü dediğimiz şeyden bolca var bunun üstüne kitabın bu gibi konularda önümüze sınırsız kaynak sunan ama elimizdeki her kaynak gibi kıymeti bilinmeyen türk kültüründen ve tarihinden besleniyor olması daha önce belirttiğim gibi kitaba ayrı bir hava katmış.
(bkz: cümlenin sonunu bağlayamamak)
karakterler bu gibi kitaplarda her zaman bulunan karaterlerin türk versiyonları asi adlı kitabında karakter oluşturmadaki üstünlüğünü gösteren orkun uçar’dan daha derin karakterler beklerdim doğrusu. ama kitabın tarzı derin karakterleri ne kadar kaldırı o da tartışma konusu.

kitabın son bölümlerine gelene kadar lan bu da mı seri olacak telaşı yaşıyor okuyucu. üç senedir sarı istilayı yazamamış ve hayranlarını fıtık etmiş orkun uçar’ın bir seriye daha başlaması beni öldürürdü herhalde

kitap bazı çevrelerce gayet yadırganacak bir içeriği sahip. eğer ciddiye alınırsa gayet ezber bozucu insanın doğru bildiklerini değiştirebilicek bir kitap. eğer medya bu kitabı biraz üstelerse metal fırtınadan daha büyük bir kargaşa malzemesi çıkarabilir.

sonuç olarak alınıp okunduğuna değecek bir kitap. yabancı gizemci- kurgu romanlarını okuyup abi bunalrda ne biçim bi kültür var adamlar feci gizemli diyenelrin okumsaını şiddetle tavsiye ediyorum