adullah korkmaz şiiridir.
iç organlarımı eritip fal bakan
gri gözlü bir cadı tanımıştım
; şair değilim diye haykırmak için
bir şiir daha yazacaksın; demişti
bildi.
uyuşmuş bacaklarımın üstünde durmaya
çalışırken bir türlü emin olamıyordum
ellerimi ceplerimin içine mi
dışına mı soktuğuma
zira burası geldiğim yerden daha soğuk.
gece yapışır gibi gelir ve kalırdı
sonra ay tarafından dikkatim çekildi
medden gelip cezire
gidemiyordum
sabitlenmiyordu boyum.
düşüncemin çölündeki kaktüsler
sempatik görünmek için çiçek açardı
kumlar kulaklarımdan
ve burun deliklerimden
sonsuza akardı.
çocukken zamanın
biz hareket ettikçe geçtiğini sanır
fazla kımıldamazdım
ama etrafımdakilerin niye küçüldüğünü
hala da anlamadım.
gereksiz kıldım artık konuşmayı
inadıma susuyorum zira
bu gökkubbe altında söylenmemiş
söz kalmadı;
biz sadece yerlerini değiştiriyoruz.
aynanın arka yüzünü merak etmiyor kimse
camı ayna yapan şeyi
kararsızlığı simgeleyen
eğer bir yolun da başındaysan kararsız
o ikidir.
borges in sığı gibi gül
sonsuz değilse de bitmez hiç rengi
çağrıştırdığı şekilde niye hiç aşık olmadım
dostlarım siz aşkları yaşadınız
ben yazdım.
öyleyse kendi kalbine niye
kazık çakar insan
vampir mi oldum diye telaşından
grubu fark etmese de bulunamayacak
aranan kan ak171205
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?