-harbiye nâzırı cemal paşa genç komutanları başından uzaklaştırmak istiyor-
nutuktan...
efendiler, harbiye nezareti ile heyet-i temsiliye arasında bir türlü çözüme bağlanamamış bir konu vardı.
nâzır paşa, istanbulda bulunan generalleri kolorduların ve albay rütbesindeki komutanları tümenlerin başına geçirmek istiyordu. öteki komutan ve subayları da anadoludaki birliklere göndereceğinden söz ediyordu.
bu isteği bir ilke olarak ileri sürmüş ve uygulamasını da; harbiye nezareti eski müsteşarı ahmet fevzi paşayı, ankarada ali fuat paşanın yerine 20nci kolordu komutanlığına, nurettin paşayı da konyada albay fahrettin beyin yerine 12nci kolordu komutanlığına atamak suretiyle bir oldubittiye getirmek istemişti.
bu sisteme uyulup uygulandığı takdirde, birinci dünya savaşında yetişmiş, kolordu ve tümen komutanlıklarına yükselmiş ne kadar genç general ve komutan varsa, şüphesiz bunların hepsi de bu görevlerden uzaklaştırılmış olacaklardı. çünkü, istanbulda toplanmış bulunan eski general ve komutanlar, kıdem ve rütbe bakımından, büyük ordu birliklerinin başında bulunan genç komutanlardan önde geliyorlardı.
biz asla bu prensipten yana olamazdık. özellikle, içinde bulunduğumuz şartlar unutularak girişilen böyle sakat işlere, elbette olur diyemezdik. bundan dolayı, cemal paşaya, her zaman görüşümüzü ve atanan yeni kolordu komutanlarının gönderilmemeleri gereğini bildiriyorduk.
fahrettin paşa, kolordusunun başında bulunarak aydın cephesine yardım ve destek sağlamaya çalışıyordu. ali fuat paşa, ferit paşa zamanında görevden alınmıştı. cemal paşa, o haksız işlemi düzeltmek istememişti.
20nci kolorduya, ankarada bulunan 24üncü tümen komutanı yarbay rahmetli mahmut bey, vekil olarak komuta ediyordu. ali fuat paşa hem kuva-yı milliye komutanlığını yapıyor hem de gerçekte kolordusuna hâkim bulunuyordu.
biz, kolordu ve tümen birliklerinde komuta değişikliğini kabul etmemeye, özellikle millî gayenin emrine girmiş ve o yolda çalışmakta olan, şahsiyetleri bizce bilinen komutanları, böyle boş ve kimbilir nasıl özel bir maksat güttüğü de bilinmeyen bir prensibe feda etmemeye kesinlikle karar verdik. yalnız, istanbulda bulunan genç ve fedakâr subaylarla doktorların bir an önce anadoluya, ordu birliklerine gönderilmelerini yararlı buluyor ve istiyorduk.
cemal paşa, ankaraya geldiğimiz günlerde bu iş üzerinde daha ısrarlı durmaya ve acele etmeye başladı. konuyu haysiyet meselesi yaptı. istifa edeceğini bildirerek gözdağı vermeye başladı. makine başında cevap verilmesi için yaptığı ısrar üzerine, harbiye nâzırına 29 aralık 1919 tarihinde yazdığım şifreli telgrafta:
«ali fuat paşanın komutanlıktan ayrılmasını, biz aslında hiçbir vakit devamlı olarak kabul etmedik. ahmet fevzi paşanın komutanlığa asıl olarak atanması söz konusu olamaz. barışın gerçekleşmesinden önce tasarlanan ve uygun bulunan esasların uygulanması çok büyük sakıncalar doğurur.
savaşta yararlık göstererek makam ve mevki kazanmış kimseleri ast durumuna düşürmek olmaz. bu zamansız teşebbüsler millî teşkilât için çalışmakta olan kimselerin iş başından ayrılmalarına ve böylece millî birliğin sarsılmasına yol açar.
açıkta kalmış, yetenekli subaylar, kolordulara bağlı birliklere, kolorduların emrindeki bölge ve mevki komutanlıklarına ve askerlik şubelerine, bulundukları rütbelerle atanarak tatmin edilebilirler.
küçük rütbeli subay ve doktorların ise bir an önce gönderilmesi gerekir. 12nci kolorduya gelince, bu kolordu, savaşmakta olan kuva-yı milliye ile işbirliği etmiş ve iki taraf arasında fiilî ve karşılıklı bir güven doğmuştur. değişiklik kesinlikle doğru değildir. oradaki durumun da böyle bir şeye asla tahammülü yoktur» dedim.
efendiler, bu konu üzerinde anadolu ve rumelide bulunan bütün komutanlarla yazışmalar yaparak dikkatlerini çekmiştim. ocak ayı başında, ankarada bulunan fuat paşaya olduğu gibi, konyada bulunan fahrettin paşaya da: «nurettin paşa atanacak olursa, komutayı bırakmayarak eskisi gibi millî ve vatanî görevinize devam etmeniz gerekmektedir. bu bakımdan, bu konuda yapılacak tebligattan bizi zamanında haberdar ediniz» emrini verdim.
devamı için:
(bkz: dediklerim yapılmazsa görevden çekilirim)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?