armour: sus hiçbir şey söyleme bana
tandt: söyleyecek bir şey kalmaz ayrılana
satolina: büyülenirsin ama büyüyemezsin aklın ermez aynalara
elma şekeriiii: aynada baktığın siluet sen degilsindir
max: senin şeytan ikizindir beni terk eden boşluğa
armour: boğulduğum, yok olduğum boşluklar beni çeker sana
tandt: artık son çiviyi de çakmıştım yorgun düşmüş tükenmiş sabrıma
satolina: ah kirlenmiş ütopyam, tutulmamış yeminim yoksun sen yarım kalmış ve hep yarım kalacak bir şiirsin aslında
elma şekeriiii: al ellerini çek gözlerinin rengini gözlerimden, bırak gözlerimin yaşını yanağımda...
max: ve unutma ki her insanın kafatasının içinde başını dik tutmasını sağlayan gurur adına görünmeyen bir kemik bulunur
armour: ve ben ne desem bilmiyorum ki sana
tandt: evet iste sonunda alişiyorum yalnızligima
satolina: gözlerimden süzülen kanlı cam kiriklari acitmiyordu artik yüregimi
elma şekeriiii: yüreğim ağlama, buz gibi soğuk taşlarda oturma kaldir kendini (puaa.. pardon)
max: hırpalamıştı senin rüzgarın ama daha kötüsü rüzgar esmiyor, yaprak kipirdamiyor yüreğimde artik
armour: okunan sabah ezanlari, sabahlara kadar oturup sana yazdığım siirler (aah ah)
tandt: içimden sana kopanlari dile getirirler
satolina: (birileri bu siirin içine eder öhöm) kirilmistir artik yüregimin parçalari avuçlarinda
elma şekeriiii: vurmuştu sevgin, nefretin özlemin beni, zerrelerime ayirmişti beni (sondaki beni yok fazla kaçtmış öhöm)
max: ve artık savurabilirsin kalbimin küllerini, rüzgarinla dört bir yana..
satolina: yazmayin lan siteye yaziyo...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?