bir keresinde de kendimden küçük erkek kardeşimi, ki o zamanlar 4 yaşında bir şeydi, yeni aldığımız yılbaşı ağacının o ince uzun kutusuna ufak yastıklarla birlikte tıkıp, sonra etrafını bantlayıp, nefes alabilsin diye de minik delikler açıp, salonun ortasında ordan oraya yuvarlamıştım. yazık, çocuk bağrıyodu artık yeter yeter diye ama ben o esnada gülmekten kendimi kaybetmiştim. en sonunda salondan antreye geçerken 2 basamaklık yerden aşağı itekledim kutuyu.
sonra ses kesildi.
kutuyu açtım.
tepkisiz yatıyodu. ölü taklidi yapıyomuş beni korkutmak için, sonra dürttüm, birden çığlıklarla üstüme atladı ve bana vurmaya başladı. ben de ağlamaya başladım. annem geldi ona kızdı beni yumrukluyo diye. sonra aldı gitti çocuğu, bana da bir şey olmadı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?