eskiden gazeteler deli gibi promosyon yaparlarken ki o zamanlara bir gidelim; tencere tava takımı 70 kupon, çatal bıçak seti 55 kupon, acropal 12 kişilik tabak çanak hadisesi 120 kupon ve niceleri, işte bu promosyonların her şeyi iyiydi de kuponların hepsine tek tek isim soyisim ve adres yazılması gerekliydi ve genelde o iş evin en küçüğüne nasip(!) olurdu, gariban çocuk ne bahane uydurursa uydursun maalesef kaçamazdı bu eziyetten. daha sonraları adres satırı kalktı, sonrasında da insanlar hiçbir şey yazmadan boş olarak vermeye başladılar kuponlarını, olan yine bizim evin en küçüğüne oldu anlayacağınız.
(bkz: evet o hikayedeki mal benim)
kuponların hepsini doldurma görevi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?