dursun ali erzincanlı abimizden harika bir şiir daha
elli iki gün
alemlerin rabbi olan allah bir peygamber gönderecekse eğer
yıldızlarla duyurulur bu haber.
kamer mevzilerinde üç yıldız doğar
üç yıldız kainatı bu haberle müjdeler..
şimdi son kez doğacak yıldızlar
müjde üstüne müjde nur üstüne nur gibi
şimdi son kez müjdeleyecek o son aziz peygamberi
elli iki gün gün var
hane-i saadette hüzün ve sevinç iç içe
tesellisini bekliyor annelerin annesi
eşini kaybetmiş hazin bakışlarıyla
incini bekliyor belki o minik kalp atışlarını duyuyor
belki göz yaşı döküyor babasız dunyaya geleceğine
ama taşıdığı rahmetin farkındadır hz amine
tam elli iki gün gün…
ve yıldızların da ötesinde hazırlıklar
kuşlar var kuşlar..
bakışlarıyla mesafeler açılıyor
kuşlar
dünyadan çok uzakta ama hızla dünyaya yaklaşmakta
tam elli iki gün gün var
mekke’i mükerreme’de bir felaket haberi;
yemen valisi ebrehe kabe’ye saldıracak !
abdulmuddalip’in alınan ikiyüz devesi.
mekke reisi develerini istiyor.
kâbe’nin sahibi kâbe’yi korur.
ebrehe öfkeli onu bana karşı kimse koruyamaz diyor.
kureyş’in ulusu son sözünü söylüyor.
ben ona karışmam işte sen işte o !
elli iki gün gün var..
mekke halkı tepelere yürüyor dağ başların mekke boşaltılır.
haremi şerif mahzun, abulmuddalip mahzun,
kureyş’in ulusu kabenin halkasına tutulur;
ilahi dokunulmazlığı tehlike düşmüş olanları koru,
kabe’yi ve kabe halkını koru.
ve ardından o da yürür dağlara ,
bir tek örtüsü kalır kabe’nin,
yemen alacası bir örtü
hane-i saadet yalnız makamı ibrahim yalnız
hicri ismail, hacer-ûl esvet ve kabe-i muazzama yapayalnız
ve kuşlar !
ayak yapılarından belli ki sadece uçmak için yaratılmışlar
bir yere kesinlikle konmayacaklar
kuşlar ! hızla dünya semasına yaklaşmaktalar
elli iki gün var
muhassaf vadisinde ebrehe’nin ordusu
en önde devasal bir fi ardından altmış bin sefil,
kabeyi yıkmak için harekete geçiyor
daha adımını atmadan fil
ebrehe’nin yol göstericisi tufeyl
yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldıyor
“mamut sağ ve selametle geldiğin yere dön !
çünkü sen allah’ın dokunulmaz kıldığı memlekettesin. “
ve tufeyl de çekilir dağlara…
ve fil dizlerinin üstüne çöker
orduda bir kargaşa..
ne oldu bu file ??
yönü başka bir tarafa çevrilince koşuyor hem de delice bir süratle
ama kâbe’ye doğru döndürülünce yüzü kapanıyor dizlerinin üstüne
ucu sivri demirler sokuluyor burnuna..
mamut kalksın ve yürüsün diye..
ama nafile ..
tam o esnada gökyüzünde yemen tarafında bir karartı
kapkara bir bulut gibi..
deniz üzerinden gitgide yaklaşan, yaklaştıkça netleşen bir karartı
ve dehşetle açılan gözler ve sapsarı kesilen yüzler…
bir ses;
“dayanabilecekseniz bakın diyor çünkü gökten ebabiller yağıyor”
yeryüzünde hiç görülmemiş kuşlar..
irili ufaklı bölük bölük fırka fırka birbiri ardınca
başları vahşi hayvanların başı gibi
gagalarında ve ayaklarında taşlar, pişirilmiş çamurdan
kanatları benek benek kar beyazı, o ilahi nurdan..
ve alınlarında bir yazı “el kahhar”
belli ki azab için yaratılmışlar
işte başlıyor azab ebreheyle altmış bin kişilik ordusu
ve sicim gibi yağan taşlar
taşlaşmış yürekleri söküp çıkaran taşlar
elli iki gün var…
kabe yalnız değil, kabe sahipsiz değil ve haykırıyor kâbe;
hani nerde ordunuz ? hani gururlanıyordunuz ? hani kaçış yurdunuz ?
hem nereye kaçıyorsunuz ? takip eden allah.
nereye kaçacaksınız ? takip eden allah !
bu gün fil ordusundan bu azabı tatmayan kalmayacak
ebrehe malub. gâlib olan allah !
biliniz ki sonunuz alevli bir ah dır ! intikam alanların en hayırlısı allah’tır!
ya rabbi, bugün ve bu günden sonra eğer bir ebrehe ruhu;
toplayıp ordusunu yürürse haremine
ne olur ebabillerini gönderme;
muhammed-i muhabbetle dolu bir tek kalp de duruncaya dek
gönderme azap kuşlarını;
o gün dağlara çekilen halk nasıl korku içinde izlediyse onları
bu gün ebabiller izlesin bizi, ve yeryüzü duysun sesimizi !
kâbe-i muazzama’nın koruyucusu biziz.
çünkü biz;
ümmet-i muhammediz...
ebabiller uzaklaşırken..
mekke’den kâbe’i muazzama gönüller sultanını bekliyor
annelerin annesi gülü ekliyor
tam elli iki gün var
dursun ali erzincanli
elli iki gun
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?