nasıl olacak biliyor musun
iki bin bilmem kaçın bilmem ne ayında
istiklal`den geçeceğim
ilk sapağın başında sen duracaksın
yanında dört kişi olacak üçü erkek biri kadın
erkeklerden biri sevgilin
belki kocan büyük ihtimalle kocan
önünüzden geçeceğim dibinizden
sen beni görmeyeceksin
kocanı öldürmem gerekecek
seni de öldürmem gerekecek
hiç kimseyi öldürmeyeceğim
ama önünüzden geçeceğim dibinizden
sen beni görmeyeceksin
nasıl olacak biliyor musun
kıyafetini sevmeyeceğim yine
yanındakileri hiç sevmeyeceğim
her taşın altından acı çıkacak
sen çıkacaksın hatta kocan çıkacak
hakkın yok buna ama böyle olacak
sen beni görmeyeceksin kocan görecek
sana bir şey söyleyemecek
nasıl olacak biliyor musun
çok kötü olacak
başım yerlere düşecek...
istanbul hatıraşı
zamaninda istanbula gelipte fotograf cektiren kisilerin bir tabure esligi ile cektirdikleri fotografin arka fonu olarak kullanilan sonsuz siyah perde de diyagonal sekilde asilan yazi genelde r harfi hataya bagli ters yazilmistir.
ayrica crossing the bridge the sound of istanbul da dinledigim bestesi arto tunca ait sözleri aysel gürele bir sezen aksu sarkisi
bir eski resim duvarda
belki beti belki pola
markizde oturmuş sakin
seyrediyor zamanı gözlerinde tozlarla
seyrediyor zamanı gözlerinde tozlarla
ah bu ne sevgi bu ne ıstırap
bu şarkıyla gönlüm ne harap
al al olmuş gül yanaklarınız
bu mahçup nazlı bu eda bu hal
bir mısra gibi ağzınız
bir mısra gibi ağzınız
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
günlerden güz mevsim sepya
bir tüy kalemle yazılmış bekler
bir hayat daha olmalı
der gibi kahverengi tonlarda uykularda
der gibi kahverengi tonlarda uykularda
ah bu ne sevgi bu ne ıstırap
bu şarkıyla gönlüm ne harap
al al olmuş gül yanaklarınız
bu mahçup nazlı bu eda bu hal
bir mısra gibi ağzınız
bir mısra gibi ağzınız
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
istanbul hatırası
istanbul hatırası
bir yerinde altın yaldızlı tarih ve yazı
bir yerinde altın yaldızlı tarih ve yaz.
bir eski resim duvarda
belki beti belki pola
markizde oturmuş sakin
seyrediyor zamanı gözlerinde tozlarla
seyrediyor zamanı gözlerinde tozlarla
ah bu ne sevgi bu ne ıstırap
bu şarkıyla gönlüm ne harap
al al olmuş gül yanaklarınız
bu mahçup nazlı bu eda bu hal
bir mısra gibi ağzınız
bir mısra gibi ağzınız
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
günlerden güz mevsim sepya
bir tüy kalemle yazılmış bekler
bir hayat daha olmalı
der gibi kahverengi tonlarda uykularda
der gibi kahverengi tonlarda uykularda
ah bu ne sevgi bu ne ıstırap
bu şarkıyla gönlüm ne harap
al al olmuş gül yanaklarınız
bu mahçup nazlı bu eda bu hal
bir mısra gibi ağzınız
bir mısra gibi ağzınız
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
istanbul hatırası
istanbul hatırası
bir yerinde altın yaldızlı tarih ve yazı
bir yerinde altın yaldızlı tarih ve yaz.
(bkz: köprüyü geçmek)
bu şarkıyı anlatacak laf türetemedim.her dinlediğimde nerede olursam olayım,moralim nasıl olursa olsun beni bir kaç dakikalığına alıp götüren şarkıdır.bu entryi 10 dakikada yazmamın sebebi de budur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?