küçük kara balık

"küçük kara balık bağnaz çevresinin tüm baskılarına karşın, denizi bulmak üzere yola çıkar. nice engellere, baskılara göğüs gerer, direncinden hiçbir şey yitirmez. sonunda büyük zorlukları yenerek denize ulaşır, mutluluğu elleriyle tutar, ama yaşamı pahasına... haksızlığa baş kaldıranların öncüsüdür artık o. kendinden sonra gelenlere örnek olmuş, kurtuluş yolunu göstermiştir."

samed behrenginin dünya çapında bilinen bir sürü ödül almış güzel mi güzel kitabı..

iranli yazar behrengi’nin olumune sebep olmustur bu kitap ya gonul rahatligiyla cocugunuza okuyabileceginiz harika bir kitaptir kucuk kara balik.

ogrenmeyi, arastirmayi, normal ol, kurallara sorgulamadan uy, diyenleri dinlememeyi ogutleyen, her zaman bir adim ileriye yuruyen, ama zipcikti olmayan, saygili, efendi bir yavru baligin hikayesidir kucuk kara balik.

cocugunuza vereceginiz belki en guzel ogut, sig sulari birakip bildiginiz dunyanin disina yuzmesidir.

ülkemizde bir dönem yasaklanmış kitaplardandır ayrıca... bir çocuğa verilebilecek en güzel kitaplardan biridir

oğluma ısrarla okumasını tavsiye ettiğim fakat bir türlü beğendiremediğim harika kitap.

samed behrengi’nin en sevdiğim kitaplarından biri olup okyanusa açılmayı göze alan küçük bir balığın hikayesidir.o cesareti küçükken çok takdir etmişimdir.şimdi ise 10 yaşındaki yeğenime okutmaya çalışıyorum.

ayrıca bir diğer kardeşi bir şeftali bin şeftali olarak gösterilebilir

(bkz: siyah moli) (bkz: kırmızı kuyruklu köpekbalığı)

söylenenlerle yetinmeyip araştırmayı, eldekilerle yetinmeyip daha büyük düşünmeyi, hedeflerinin peşinden koşmayı ve bunu yaparken çevredeki caydırıcı kişileri dinlememeyi çocuklara, onların hayal dünyasına uygun bir şekilde anlatan güzel kitap. samed behrengi’nin öldürülmesine yol açmış olması ve hatta bir dönem türkiye’de yasaklanmış olması nasıl bir gençlik istenildiğini gösteriyor elbet.

çocukken defalarca okuduğum bu kitap, yıllar sonra tam küçük prens’teki "büyükler" tanımına uyum sağlamak üzereyken tekrar elime geçti, okudum. silkindim. seyahat etme hayallerimi hatırladım, küçük kara balık misali yollara düşmem gerektiğini anladım. harekete geçtim, yollara düştüm. hala daha seyahatler peşindeyim. biraz bezecek, zorluklar karşısında yılacak olduğumda aklıma o geliyor, o aşıp dereleri ulaştıysa okyanusa ben de ulaşabilirim diyorum. idolüm oldu, kafamın içinde yaşıyor ve koltuğuma çöküp oturmaya karar verdiğimde altıma raptiye koyuyor. vicdanım oldu, ben durduğum zaman o da çemkirip duruyor. küçük kara balık’ım, canım benim... hiç bırakmasın beni ve kimseyi.

çocukken defalarca okuduğum,sonra ileride balıkçılık mesleği ile tanışıp kendisi ile pek bir haşır neşir olmama sebebiyet veren balıktır.yayın balığı,yada pisi balığı,kedi balığı olarak bilinir.

lat.siluris glanis

büyük balıklar tarafından yutulmaya mahkum bir balıktır.

çocukken o kadar çocuk klasikleri arasında okuyamadığım, bu yüzden hep bi yanımın eksik kaldığını hissettiğim kitap..

ama okuycam, netten falan bi şekilde bulucam.. oh yes!