yağmurdan sonra gelen topragin kokusu

ilean
sertab erener in turuncu albumunden guzel bir parca

yagmurdan sonra gelen topragin kokusuna
hayranim tipki hayran oldugum gibi sana
yagmurdan sonra gelen topragin kokusunda
ne tuhaf sen varsin sanki hemen yanimda
yagmurdan sonra gelen topragin kokusuna
asigim tipki asik oldugum gibi sana
yagmurdan sonra gelen topragin kokusunda
bulusuruz seninle sanki baska diyarda
ciselerken yagmurlar
gulusurken tum yapraklar
cicekler fisildasir
oynasir tomurcuklar
iste ben de boyleyim
canlanirim yeniden seninle ben.
serco
en son 2 gun once tattigim insanin burnuna o kokuyu bir kez aldigi zaman doyasiya icine cekesi gelen insana huzur veren muthis koku.
ayemaye
insana her zaman cok guzel gelen ama bi sekilde olumu hatirlatan koku..buyuklerimiz ne zaman ’’ohh mis gibi koktu’’ desek ’’sus!! oyle deme!! olumu mu cagircan!!’’ derler ve korkar susariz ama yine de cok guzel kokar...
hobaa
sabah ezanı duygusu,etkisi yaratabilir bünyede.hani hem ferahlatıcı,hem korkutucu,hem hüzünlendirici,hem koruyucu.
capt it all
eğer çiftlikte veya köyde iseniz, ortalıktaki tezeklerden ötürü bok gibi kokan bir kokudur. kurumaya yüz tutmuş tezekler yağmur etkisiyle vıcık vıcık bir hal alır ve emin olun hiç de güzel kokmaz.
ankakusu
özlemdir... köyüne, vatanina, memleketine duyulan özlemdir. gurbettekilerin en fazla özledikleri kokudur. hasrettir, betonlarla çevrili koca dünyadan, küçük ama sevecen, fakir ama gururlu hayatlara duyulan özlemdir... siradan olmaya, siradanligi ile mutlu olmaya, olabilmeye duyulan özlemdir...

ayrica küçük sanilan insanlarin aslinda ne kadar büyük olduklarinin göstergesidir... cennetten bir koku ihsan eylemis o küçük! insanlara yaratici... ha bir de fakirlige ragmen eliaçikligi bahsetmis yaradan... kendi elinde, avucunda bir sey yokken var olan ile yardim etmenin zevkini tatsinlar diye...

bazen düsünürüm, iyi ki siganabilecegim bir köyüm var diye... köylü olmak birbiriyle akraba olmak gibidir... bunu gurbetteyken daha iyi anlarsiniz... hiç tanimadiginiz insanlarin sirf köylüsünüz diye gösterdikleri izzet i ikram insani ne kadar mutlu eder bilir misiniz? dünya hayatinda yasamak için verilmis dopingtir, moral verir, güç verir insana... hele birde, bagirarak konusan bir nine elinize bir yufka uzatti mi, topragin üstüne oturup, domates, peynir, zeytin ve sogan yediginiz, çay içtiginiz vakit bilin ki tek eksiginiz sabah ezani’dir...

iste o vakit anlarsiniz, hayatin aslinda ne kadar da güzel oldugunu... yasamanin, insanlarin ne kadar güzel oldugunu anlarsiniz... göçeciginiz, döneceginiz, olacaginiz toprak size ölümü de hayatin güzelligini de hatirlatir...

asik veysel’i, asik veysel yapan da kara toprak degil midir? gönül gözünü de açan kara toprak degil midir? ilhami da yagmur sonrasi olusan toprak kokusu degil midir?

siz bilmezsiniz belki... hatta belkide küçümsersiniz beni yazdiklarimdan dolayi... haklisiniz belki ama bilmediginiz bir seyler var,
dumanli dumanli oy bizim eller...
oturup aglasam delidir derler...
orqn
heleki bir de uyumadan geçirilen bir gecenin sabahında geldiyse bu koku,tadından yenmez.bütün gecenin yorgunluğunu alır gider.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol