penguende sandik ici adli bir kosesi olup cik iyi bir cizerdir
ersin karabulut
[email protected] mail adresine sahip, kendi cocuklugunu ve yasantisini cizen kisi.
aslinda hepimizi cizgileriyle anlatan sirin bi heriftir. mahallenin cocugu gibi hissettirir nedense.penguen almak icin iyi bir sebebtir ayrica.
adasim, ayni zamanda severek takip ettigim bir yazar yada cizer neyse.penguenin 2. yili icin cikarttigi ekin kapagi ile bana helal olsun dedirten kisi
buyuk usta rahmetli oguz aralin, ya$asaydi buyuk bir ihtimal tokat icinde birakacagi cizer ki$isi... niyedir derseniz, sebebi gereksiz taramadir der, susarim.
(bkz: sandik ici)
istanbul lisesinde bir konferans vermislerdi yigit ozgur le beraber. (bkz: yigit ozgur)
tavirlari ayni sandik icindeki gibi. sessiz sedasiz bir adam ayni zamanda cok mutevazi. sevilesi kisilik.
tavirlari ayni sandik icindeki gibi. sessiz sedasiz bir adam ayni zamanda cok mutevazi. sevilesi kisilik.
"(isim) naber? sevgiler sana.." seklinde imza veren karikaturist.
penguende "sandik ici",lombakta ise "yeralti oykuleri" adli koseleri cizmekte.
okurken insani gecmise surukleyen.kah gulduren kah dusunduren mucizevi cizer.birgun karsilikli oturup nevizadede icecegimizi umdugum adam.
umarim hic tanismayiz. ve ben benim endiselerimi, korkularimi, mutluluklarimi, hayallerimi ve kabuslarimi cizen birinin benim dostum,arkadasim veya sevgilim olmasi gerekmedigini ve olamayacagini anlamak zorunda kalmam. hep “bir karsilassak ne kadar iyi anlasiriz bea” diye ummaya devam ederim .
kendi cocuklugundaki o donemlerde hepimizin basina gelmis olaylari , heycanlarimizi mukemmel bi cizgiyle anlatan cizmeye devam etmesi gerektigine inandigim bi cizer.biraz uyusun ki 160. sayiyi tekrarlamasin diye dua ediyorum kendisine.
ilk baslarda yeralti oykuleri ile taniyip cok seydigim. kenan yararin varisi olarak gordugum, daha sonra sandik ici hikayelerinde bizi anlatmasiyla kendini sevdiren. ancak zamanla kendini asamayip, yinelemeye baslayan. kosesini kendine yapilan elestirilere cevap vermek icin kullanan. ve son olarak "bir gun sandigin kapagini tik diye kaparsam sizde butun gun al gulum ver gulum sepirilerine ehe ehee diye gulersiniz" diyerek ustularina buyuk hakaret/haksizlik eden, hatta bardagi tasiran guzel sanatlar bolumu ogrencisi.
hassas,duyarli cizer/mizahci.imza gunlerinde nedense pek bir bunalir,ona gore degildir fazla ilgi.ayrica cizdigi kadar yakisikli bi adam da degildi,yani bu yonuyle bizi hayal kirikligina ugratmisti;lakin sanatcinin yakisikliliginin ne onemi vardir ki.o zaten sandik iciyle ruhumuza dokunmustur cook onceleri.ama bi gun onu inci pastanesinde gordum vay,dedim bu adam hakikaten cok hos.o yagmurlu ve souk gunde takip etmek istedim onu ama dur dedim kendime,dur ki buyu bozulmasin.arkasindan bakakaldim sadece.o gitti,sanki istiklal daha da bir yalniz geldi bana...
insani kendi zaaflari ve gulunc yonleriyle senlendiren cizer.
yeraltı öykülerini her okuduğumda sonunda "aha bu sefer de döktürmüş" dediğim,sandık içini her okuduğumda " ehehe" yada "doğru lan öyle oluyo hakkaten" diye tepki verdiğim çizer...çizgisi de anlatımı da mükemmel olan çizer
istanbula yolum düşerse bi kutu kestane şekeri eşliğinde ziyaret etmeyi planladığım süper sevimli samimi içten ve yanakları sıkılası çizer...
pek bi severek takip ettiğim yazarlardan biri.antalya’ya söyleşi için geldiklerinde hazzedilmeyen birini beklenmeyen bir şekilde oturtup(ki kendisinden beklenmicek bişey ama tak etti tabi) kendini daha da çok sevdirmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?