yıllar önce başıma geldi.. banka kredisi ve müşteri temsilciniz aynı sevgili gibidir. paranız varken size en güzel muameleyi yapar, paranız yoksa suratınıza bakmaz.
Banka temsilcim ile aram çok iyidi, efendim gelsin krediler, gitsin mevduat hesapları, şirket adına krediler, ev satar ona yatırır, araba alır ondan kredi çekerdim vs vs
hanımefendi ben gideceğim zaman en kısa mini eteğini giyip saçına fönünü çektirirdi. bir hoş sohbetler muhabbetler, sesli kahkahalar, göğüsünü koluma değdirmeler falan.
neyse gel gelelim biraz kredilerim şişmişti, tatlış müşteri temsilcime yine kahkahalar eşliğinde kredi başvurusunda bulundum. o da ne, limitim çok yüksek olduğu için kredi çıkmadı!
hanım kızımızda tayyib'in esad'a esed demesi gibi birden u çekti. telefona bakmamalar, sıra numarası aldırmalar, eski neşesinin bir anda yok olması, bana sıradan insan muamelesi yapması..
yaa demek ki neymiş, her şey olmasa da 'para' çok şeymiş..
kredi çıkmaması
bana sıradan insan muamelesi yapması cumlesinden sonrasini okumadim.
edit: sonrasinda zaten bir cumle kalmis, meger okumusum hepsini.
edit: sonrasinda zaten bir cumle kalmis, meger okumusum hepsini.
öğrenci olmanın verdiği etkiyle başlıktan bambaşka anlamlar çıkarmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?