kira fatura gibi yükümlülükleri olmadığı için istanbul şartlarında en basitinden aldıkları maaş + iki aşağı bir yukari 1500 tl kazanımları vardır. o yüzden ne verirseniz verin havasında çalışıp şehrin maaş çizgisini düşürürler. en ufak şeyde hayat dersi vermeye çalışırlar ama tek başlarına çoğu sorunun altından kalkamazlar
işe girip aile yanında oturmaya devam etmek
bunu yapanların yemek yapmaları, bulaşık yıkamaları da gerekmez. hatta aile araç sahibiyse yakıta para verilmez, kasko, trafik sigortası ve mtv'den muaftırlar. çamaşır, ütü ne bileyim evi toplama, silme süpürme... bunlar da yok. varsa yoksa çeyrek kaç para olmuş. dolar düştü mü? çok kızıyorum ben bunlara.
dunyanin en akilli secimidir. baska soze gerek bile yok. ılk hafta her aksam partilerde, acilislarda kosucam sanilir, kosulur da, lakin ikinci hafta birikmis bulasiklar, dugmesine basilamayan makineler, kose bucak tozlari, odenmemis ve o-de-ne-me-mis faturalar, apartman yoneticisiyle gorusme zorunlulugu toplantiya istirak icin, ve maalesef asla yeterli vaktin olmamasi gibi oznel ve cogu genel sebepler yuzunden dunyanin enn akillica isidir.
hayata geç başlamaktır
ekonomik anlamda çok karlı olsa da, 'işe girip, ev alıp, aldığın evde oturup, yeme içme olaylarında ebeveynle gerçekleştirmek, temizlik malzemelerini, yiyecek meyve fln i onlardan temin etmek' versiyonu çok daha leziz. deneyimle ispatlanmistir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?