wilfred

elijah woodun oynadığı 2011 yapımı komedi dizisi. the officeten sonra beni ilk defa bu kadar heyecanlandıran yeni bir dizi.

mark twain’in "sanity and happiness are an impossible combination" sözüyle açılıyor.

köpek olsam bu kadar olurum diye düşündürmüştür bu dizi. çok büyük şerefsiz bir de bu wilfred iti. (köpeğe it derler bizim oralarda)

s01e02 son sahnesinde dumanlı kafayla bir repliği var bu sevimli köpeğin; yahşi batıdaki karınca muhabbeti berraklığına ulaşmış zihni, o derece güzel bir kafanın ürünü.

-----------------------------spoiler----------------------------:

everything i need to know about someone
i can glean from their asshole.
some people think that eyes are the window into the soul.
couldn’ t be more wrong.

-----------------------------spoiler----------------------------

her geçen gün daha çok sevmeye başlıyorum bu diziyi. tam bir şerefsiz gibi duruyor bu köpecik ama içgüdülerinin/hayvan doğasının esiri ne yapsın.

benim bunun gibi arkadaşlarım oldu. kadınlar gördüm bu ruh hali ile bir ömrü, hatta hayatlarına giren erkekleri de sayarsak nice ömürleri heba eden. ama dediğim gibi içgüdü ve insanın doğası meselesi.

o yüzdendir ki kızamıyorum bu wilfred’ a.

sezonun altıncı bölümü vicdan’ ı konu almış kendisine. tabii kendisinde olmadığı için wilfred konuya yabancı kaldı. o da ne yapsın verdi kendini ota dumana. adamımsın wilfred.

ben bu köpeğin harbiden de fanatik bir hayranı olma yolunda ısrarlı adımlarla ilerliyorum. ulan ne adi bir hayvan bu, ama hayvan işte!

-----------------------------spoiler----------------------------:

s01e07
bir zürafa’ ya deepthroat yapmak için yapmadığı şerefsizlik kalmadı. ayı’ yı da aldattı. sonra da kalkmış artık duygu adamı olmanın zamanı geldi, 7,5 yaşında oldum neredeyse; sadece seksten farklı bir ilişki peşinde olmalıyım diye vaaz veriyor. tabii zürafa buna derileri giydirip olmadık icraatlar peşinde koşunca yaşlandığını farketti lavuk. tanıdık da geliyor bana aslında ama neyse...

-----------------------------spoiler----------------------------

güldük üzüldük ağladık ve düşündük.acaba bir wilfred imiz olsaydı hayatimiz nasıl olurdu. ı miss you wilfred