ord.prof.dr. sadi ırmak; yeni kurulan cumhuriyetin milli eğitiminin ilk kıvılcımı, bilim insanı. kendi ağzından şöyle de bir anekdotu var;
1923 te benim istanbul üniversitesinde talebe bulunduğum sırada bir ilan görüyoruz avrupaya talebe gönderilecektir allah! allah! daha lozan yapılmış ama tasdik edilmemiş, memleket her köşesinden bucağından kaynıyor..harabe içinde, yunan tahrip etmiş...birinci dünya savaşının tahribarı devam ediyor...tam bu sırada lüks gibi gelmesi düşünülen bir şey avrupaya talebe göndermek..
gidelim bari, kaderimizi deneyelim..işte necip fazıl, burhan ümitlerle beraber yüz elli kişi arasından on bir kişi seçildik. nereye gideceğimizi bize sordukları zaman hükümet nereye isterse cevabını verdik. bilhassa atatürk bir şey ister mi? benim adım kenarına berlin üniversitesine gitsin diye yazmış. artıkbaşka bir şey hatıra gelir mi? yola çıkacağım. o zaman uçak filan yok...trene binmek üzere sirkeci garına gittim. ama bir heyecan gitsem mi kalsam mı? iyi mi yapıyorum,kötü mü? kafamda bir sürü soru işareti. bu arada bir müvezzi beni mahmud sadi, mahmud sadi diye çağırıyor. bana bir telgraf uzattı. telgraf atatürktendi. sanki o an neler düşündüğümü sezebilmiş ve bana şunları yazmıştı:
sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum. alevler olarak geri dönmelisiniz.
şimdi gel de gitme, git de haylazlık et
sadi ırmak
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?