341. yüz tane kılıf içinde gizli sırdır. dışı, sana malûmdur ama içi aksine.”
342. padişah : “peki söyle bakalım, ne yapalım; bu hususta ne hile ve tezvirde bulunalım, çaresi ne?
343. ne yapalım ki dünyada ne açık dindar, ne gizli din tutar bir hıristiyan kalmasın” dedi
344. vezir dedi ki: “bana gazebederek hükmet, kulağımı elimi kestir; burnumu, dudağımı yardır!
345. ondan sonra beni dar ağacına götür. o esnada bir şefaatçi suçumun affını dilesin.
346. bu işi dört yol ağzı bir yerde, tellâl pazarında yaptır.
347. ondan sonrada beni, huzurundan uzak bir şehre sür ki ben, onların arasına yüz türlü din kayıtsızlığı sokayım.
(vezirin hıristiyanlara hilesi)
348. bu halde diyeyim ki: ben gizli hıristiyanım; ey sır bilen tanrı; sen benim gönlümü bilirsin!
349. padişah, benim imanımı anladı; taassuptan dolayı canıma kasdetti.
350. dinimi padişahtan saklamak, onun dininden görünmek istedim.
devamı için:
(bkz: mesnevi 351 360)
mesnevi 341 350
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?