321. dilenmek için yünden aslan yaparlar. (yol aslanlarının şekline bürünür, onlar gibi görünürler), ebu museylim’e ahmet lâkabı verirler.
322. ebu müseylim’in lâkabı yalancı olarak kaldı, muhammed’e de akıllar sahibi dendi.
323. o, hak şarabının mührü, şişesinin kapağı; halis misktir. âdi şarabın mührü, şişesinin kapağı ise pis koku ve azaptır.
(yahudi padişahın hikâyesi)
324. yahudiler içinde zâlim, isa düşmanı ve hıristiyanları yakıp yandırır bir padişah vardı.
325. isa’nın devriyle, nöbet onundu. mûsâ’nın canı oydu, onun canı mûsâ.
326. şaşı padişah, tanrı yolunda o iki tanrı demsâzını birbirinden ayırdı.
327. usta, bir şaşıya “yürü, var, o şişeyi evden getir” dedi.
328. şaşı,”o iki şişeden hangisini getireyim? açıkça söyle dedi.
329. usta dedi ki: “o iki şişe değildir. yürü, şaşılığı bırak fazla görücü olma!”
330. şaşı, “usta, beni paylama. şişe iki” dedi. usta dedi ki: “o iki şişenin birini kır!”
devamı için:
(bkz: mesnevi 331 340)
mesnevi 321 330
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?